Hiç Livaneli okudunuz mu ? Ben okudum. Onunla Kardeşimin Hikayesi ile tanıştım. Kitabı okumak için sürekli fırsat kolluyordum. Öyle akıcı, öyle sürükleyici bir anlatımı var. Yazımda ise uzun bir aradan sonra yazdığı büyük bir umutla beklenen Balıkçı ve Oğlu’ndan bahsedeceğim.
Livaneli yine her zamanki gibi eşsiz kalemi ve benzersiz düşünceleriyle farklı ve gündemde olması gereken bir konuya değinmiş Balıkçı ve Oğlu’nda. Mülteci kelimesi bana çok aykırı geldiği için kullanmak istemiyorum fakat mecburen doğduğu, doyduğu, büyüdüğü, yaşadığı ülkeyi terk etmek zorunda kalan insanlardan, mültecilerden yola çıkarak yazılmış bir roman. Romanın acı gerçeklere günümüz şartlarında parmak basması gerçekten taktir edilesi.
Yazarımız Livaneli yaşayan bir değer bizim için. Toplumsal konulara duyarlılığını yansıttığı bir roman olmuş yine.
Romanda Mustafa, eşi Mesude ve göçmen bebek Samir ana karakterler olmak üzere birkaç karaktere daha yer verilmekte. Okumak isteyenler için çok sürükleyici olan roman adında da olduğu gibi bir balıkçının oğluyla sınanışı ince bir kalemle anlatılıyor.
Kitapta etkilendiğim bir söz : “ İnsanı boğan su o canlıyı yaşatıyor, kendisini yaşatan hava o canlıyı boğuyordu.”
İşte böyleydi, evrenin bir düzeni her canlının kendi evi vardı. Her ne kadar insanoğlu işgal etse de deniz balıkların ve birçok canlının eviydi…
son anlatı:
Betimlemelerde oldukça iyi olan Livaneli uzun bir aradan sonra usta tasvirleri ve sürükleyiciliği ile okur zihnini muhteşem bir yolculuğa çıkartıyor.
İçerikte spoiler vermek istemiyorum, okuyacaklara şimdiden iyi okumalar…
Yazar: Dilek Nur
Okur Kitlesi: 7’den 70’e herkes
Keyifli okumalar…