Ruhum yorgun,aklımı düşüncelerim hapsetmiş…Eski ışığımı kaybetmişim mutlu edenlerle artık eskisi gibi mutlu olamıyorum.
Sanırım bir sondayım ama neyin sonu bilemedim.Yada bir süreç içindeyim…
Fazla derin düşüncelerimle,yaşadığım Dünyayı analiz ederken yorulmuşumdur belkide…Çünkü günden güne aklımı kaybederken buluyorum kendimi.Yaşanılanlara ne yürek dayanıyor,ne de vicdan..Başımı yastığıma koyduğumda öyle huzursuzluk doluyor ki bedenime.Uykularım bölük pörçük..Parça parça….
Acaba diyorum bilmediğimiz bir yerlerde,huzurlu evlerimizde iken kim bilir hangi varlık zor durumda?…Ben bu huzursuzluğu her geceme katarken,onu zora sokan ne ise bunu neden yapıyor?O da bir canlı değil mi ki?Kötülük yaparken içi sızlamıyor mu yada oda yaptıklarını yaşasa canı yanmaz mı?
Maviliğine,taşına,suyuna hayran olduğum Dünya kötüye gidiyor.Onlar farklı kimliğe bürünüyor,canilikleriyle kimliklerini,insanlık adına olan herşeylerini kaybederek Dünya’yı kirletiyor…
Nasıl mı?Gel baş köşeme!Hissederek oku sözlerimi…
Mesela,sen kocaman toprak üzerinde bir çiçeksin.Polenlerini aktarır arılar…Renk,renk sen gibi güzellikler ortaya çıkıverir.Kadın da çiçektir zaten.Dünya’ya güzellikler katan,çoğaltan…İçinde toplayan,derleyen,doğum kadar acı olan süreçte,ayakta durup ANNE olan..Anne olmasada doğuştan özünde bulursun..Doğasında vardır iyi gelmek,dağınıklıkları toplamak,kendi gözyaşlarını silmek yetmezmiş gibi CANIM dediğini bağrına basıp şefkatli olmak..Bu renk cümbüşüne denk getirecek ÇİÇEK koparılıyor toprağından.Hayat verecekken bir HAYAT ın yok olduğuna şahit oluyorsun yada duyuyorsun.Gelde gece uykundan uyanma..Birilerinin CANIYDI İŞTE…
O yüzden biz kadınlar artık koparılmamaya müsade etmemeliyiz hayatımızdan.Her güzeli kendimiz gibi sanmayı bırakmalı,sonu çirkin olabiliyor.Güzel olan yanlarımızı sır gibi içimizde tutmayı bilmeli.Kıymeti bilenle paylaşmalı..Dostluğumuzu,gülüşümüzü…Güçlü varlıklar olduğumuzu unutmayıp,hayatın bizden başladığı bilinciyle her kötülüğe karşı savunmaları kazanabileceğimiz inancıyla yaşayalım.Şiddetin her türlüsüne karşı durup,hak hukuk bir yerlerde tıkanıyorsa( oluyor olmazmııı? )kendi hukukumuza göre o canilerden uzaklaşmayı en başından yapalım.Zeki,güçlü,savunan olalım.Ve mümkünse güvendiklerimiz birgün şaşarsa diye en iyi dostumuz kendimiz ve ekonomik özgürlüğümüz olsun…Kimse kimseye düşmesin.Çünkü insanoğlu şaşar da,düşer de. Şaşsak bile zararımız az,düşsekte çabuk kalkmayı nasip etsin…
Sakın ola ki,caniler üstüne alınsın…Siz insanlıktan çıkmışsınız..Tanrı’yı bile utandıran iğrenç,zihniyetleri ölmüş pislikler…
Ne istedin o kızdan,yada tahrik mi oldun küçücük kızdan?Paran mı yoktu köpeğe ihtiyaç duyacak kadar alçaldın.Ölmüş beyniniz ve vicdanınız olamaz.Bu pislik yolunda hangi cani varsa SOYUNUZ KURUSUN..
Siz gibiler yüzünden Annelerin gözünden yaş görmekten,kucağıma aldığım çocuğun,ailenin tedirginliğinden,başını seveceğim köpeğin benden kaçmasından ben utanıyorum..
Dünya baharı kaybetti,sancılı kışla kirleniyor ve ben utancımdan kahroluyorum.
Artık çiçekler eskisi gibi kokmuyor,gülmeyi unutmuş.Parkta çocuklar oynamıyor.Ve hiçbir canlı kapımda yatmıyor göremiyorum.Güzel bir baharı kaybettim,ZİFİRİ AKIBET yaşıyorum…
Bu yüzden gecelerim uykusuz ve BEN MUTLU OLAMIYORUM…