Bazen en derine, en dibe, en ulaşılmaza gitmek istersin. Saat dursun o ve ben hep o zamanda kaybolalım istersin. O bakış o gülüş için istersin bunu 1 saatin 1 dakikaya sığmadıgı o güne gitmek istersin . Onun olduğu 1 dakika için kilometrelerce ona koşarsın o sana 1 adım bile atamazken .şimdi ise nefes kadar yakın olup hiç bir zaman ona gidemeyeceginin doğrusunu kabullenemiyoruz. Herşey bir saniyeyle başlar öyle bir bakarki güneş doğmayı çiçekler açmayı unutur ama öyle bir giderki sigaralar yaktırır hayaller yıktırır .öyle kolaydır ki gitmesi öyle basittir ki bahanesi bazen sadece derin sorular içinde bırakıp giderler işte bize kalan boş anılar mı? Çalınmayan şarkılar mı ? Unutulmayan kokusu mu? Yada bı film mi.Her şeydir belki hayattır onu bize hatırlatan yolda yürürken ki size sımsıkı ellerini tutuşudur belkide bir çiçek kokusudur onu size hatırlatan ,hani derler ya yağmurun altindasındır ama sen zaten sırılsıklamsındır işte öyle bir şeydi bizlere kalan
Buz gibi evin gri rekli boş duvarı gibi hissedersin
Mezardaki kırmızı karanfil gibi yada kahvenin yanındaki yenmeyen çikolata gibi boş ve gereksiz herşeyin onunla anlamlı bir yer bir gezegen şimdi ise sadece anıların kaldığı hayal kırıklığı ve mazide kalan anıların yok olduğu gri bir şehir
…
Acıtan bakışmaların içinde değilde ,cocuk kahkalarının içinde olmak istersin onunla mutlu olmak istersin
Olamdı mı ? boşver ….