Yaş 34. Yolun bilmem neresi. Şöyle bir bakıyorumda neler değişti, neler gelip geçti, neler yer değiştirdi. Derler ya karakter değişmez diye peki ya alışkanlıklar? Bulunduğum her mekana, her şarkıya, her kişiye küçük küçük anlamlar yükleyen ve bunu şizofrence sürekli hatırlayıp gülümseyen ben, sanırım yorulmaya başladım. Ne hayatmış be, bıkmadı önce ders verip sonra öğretmeye. Aslına bakarsan ne sitemkarım ne de karamsar. Sadece realistim. Çünkü ben sevdiğine duygularını mektupla yazan, bunu da direk elden değil en yakın arkadaşı vasıtası ile (elden vermek ne mümkün) ulaştırabilen son neslin duygularını ifade etmeye çalışan bir hizmetkarıyım. Küçük kaçamak bakışların birbirini kovaladığı o masum utangaç hallerin anları.. MSN de birbirini görmeden konuşabilen, önce yüzün değil karakterin ön plana çıktığı senelerin hakkını vermiş olan ben evet.. Sadece realistim
Eski hevesim mi kalmadı yada yeni başlangıçlara gücüm? Yanı başımda duran güzelliklere uzanabilmek için bu kadar yakınken nedir beni alıkoyan? Olabilir bende biliyorum. Sadece kork…… Neyse
Zaman.. Rahat bırak beni biraz. Dinlenmeye ihtiyacım var. Kafamı toplamaya, özlediklerimi hatırlamaya… Çok gecikiyorum. Yetişemiyorum sana.
sen bana bakma sitemim sana değil kendime…