Kariyer, kariyer geliştirme, planlama gibi olgular son zamanlarda daha popüler olsa da aslında insanlığın varoluşundan beri hep hayatın içindedir. Değişen tek şey eski dönemlerde sayılı meslek olmasının yanı sıra babadan oğula sistemi de işlerken günümüzde çeşitliliğin oldukça artmasıdır.
Peki bu çeşitliliğin içinde kaybolmadan yolumuzu nasıl bulacağız?
Bunu 3 başlık altında incelemek istiyorum:
1) Kendini Bulmak —> Kendini bulamayan yolunu da bulamaz.
~İlk adımda ben aslında kimim, olduğum halimden memnun muyum yoksa değişime ihtiyacım var mı, neleri yapmaktan hoşlanır ve neye tahammül edemem, yeteneklerim ne yönde gibi sorular bize yardımcı olacaktır.
~Aklımızda olan meslekler varsa bile sadece ilgimizi çekmesine bakmamalı, bu işi gerçekten yapıp yapamayacağımız konusunda kendimize karşı dürüst olunmalıdır.
~Ekonomik roller de göz ardı edilemeyecek derecede önemlidir. İhtiyaçlarımız doğrultusunda minimum ve maksimum aralığında bir değer belirlemek de bize fayda sağlayacaktır.
~Önceliklerimiz ise hayatımızın temelidir. Yani çalışma saatleri ve önceliklerimiz arasında denge kurabileceğimiz seçenekleri aramalıyız.
~Mantıken aradığımız sebeplerin yanı sıra elbet kendi isteklerimizi de göz ardı etmemeliyiz. Bir meslekten beklentilerimiz neler ve bize bunu hangi seçenekler sağlar buna da bakmalıyız.
Aradığını bilmeyen, bulduğunu anlayamaz.
-Claude Bernard
2)Kararı Etkileyen Diğer Hatalı Nedenler ve Üniversite
~İlk ve en çok rastlanılan hatalı neden ile başlamak istiyorum. Aile ve çevre baskısı/isteği doğrultusunda hareket etmek. Bugün tercih yapacağınızda herkes fikrini beyan edebilir, arkadaşınız, komşunun oğlu/kızı veya aileniz, yakınlarınız hatta yoldan geçen teyze bile bu konuda kendinde had bulabilir. Fakat bu fikirler onlar için saniyelik bir söylemken sonuç sizin neredeyse hayatınız boyunca idame ettireceğiniz bir seçimdir. Bu yüzdendir ki kendi kariyerinizde fikir beyan edip, seçim yapmak yalnızca sizin haddinizedir.
~Bir diğer baskı ise toplumda klasikleşen ve yüksek mertebe olarak görülen itibarlı meslekler (doktor,hakim, mimar vb). Diyelim toplumda sıradan olarak görülen ama sizin kendinize uygun gördüğünüz ve yapmayı çok istediğiniz bir meslek var. Ama puanınız bu ilgi gören mesleklere de yetiyor. Burada ortaya çıkan hata ise sırf vay, maşallah, bu da bunu kazanmış gibi söylemler için veya da ya bu meslekler varken gidip neyi seçmiş tabiri caizse salak gibi tepkilerden kaçmak için kendi isteğinizden vazgeçmeniz. Unutmayın ki önemli olan sizin ne istediğiniz, seçtiğiniz mesleği idame ettirecek olan sizlersiniz, ağzı var diye konuşanlar değil.
~Bahsedeceğim son baskı ise yine tepkilere maruz kalma korkusu. Fakat bu defa farklı bir yönde. Yine örnekle anlatacak olursam diyelim sınava girdiniz fakat istediğiniz bölümün puanını tutturamadınız. Sırf ailenizin beklentisi boşa çıkmasın diye ya da çevrenin kazanamamış demesinden çekindiğiniz için istemediğiniz yere gitmeyin. Bir de değinmişken 1 yıl mezuna kalırsam zamanım boşa gider mantığının da yanlış olduğunu söylemekte fayda var asıl istemediğiniz yere gidersiniz orada geçirdiğiniz her dakika boşa olacaktır.
~Üniversite seçimi de bildiğiniz gibi kariyerin başlangıç adımlarından. Mesleklerin ayrıldığı sayısal, eşit ağırlık ve sözel gruplarına göre belirlenen puanlarımızla girmeye hak kazanıyoruz ve hangi alanda iyi olduğumuzda bu kısımda ciddi bir ehemmiyet kazanıyor.
Engeller beni durduramaz, her bir engel kararlılığımı daha da güçlendirir.
-Leonardo da Vinci
3) Hedef Belirlemek
Bildiğiniz üzere dünyaca bilinen başarılı insanlar genellikle hedefini önceden belirlemiş ve planlı insanlar arasından çıkar. Aynı zamanda yapılan bir araştırmaya göre araştırmacılar Almanya’da bir ormanda ve Tunus’ta Sahra Çölü’nde bir grup gönüllü insanı GPS aygıtlarının yardımıyla yürürken takip etti. Sonucunda ise bu insanların karşısında güneşi veya ayı gördüğünde dümdüz ilerleyebildikleri fakat bulut vb. nedenlerle görüş alanları kapandığında kendi etraflarında çember çizmeye başladıkları ortaya çıktı. Yani demem o ki önümüzde bir hedef olmadığında düz bir yolu bile gidemezken, kendi kariyer yolumuzu da hedefimiz olmadan gidemeyiz. Hedef belirlemenize yardımcı olabilecek birkaç tavsiye ile devam edelim:
~İlk olarak oluşturulan plan aylık, günlük ve yıllık olabilir. Bu tamamen size bağlıdır önce kendinize bir özeleştiri yapmakta fayda var. Acaba ne kadar süreyi kapsayan bir plana daha iyi adapte olup, uyabilirsiniz bunu düşünmeli. Sonrasında da plan taslağı buna göre oluşturulmalı.
~İkinci olarak her güne yapılacaklar listesi ile başlamakta küçük ama önemli bir adımdır. Her yapılan işte bir işaret koymak hem gün sonunda neler yaptığınızı somut olarak görmeyi, hem de daha motive olmamızı sağlayacaktır.
~Son olarak belirlenen hedefler belli sıklıklarla güncellenmelidir. Örneğin bi zaman sonra bu hedefleri çok kolay tamamladığınızı gördünüz, o zaman hedefleri bir tık zorlaştırmaktan kaçmayın veya oldukça zorlandığınızı ve motivenizi kötü etkilediğini farkettiniz o zaman azaltmaktan da korkmayın çünkü düşündüğünüzün aksine sizi iyi etkiler.
Tabii hepsi ile belirlenmesi gereken en önemli hedef, geleceğimiz. Bugün, yarın bundan bir ay veya da bir yıl sonra nerede olmak istediğimiz. Unutmayın ki hiç bir zaman geç değil. Her geçen dakika, bizim için yeni bir şans.
Gideceğiniz yönü bilmek, hızdan daha önemlidir.
-Clarice Lispector
Ben burada üç konuyu bir arada yazmak istedim umarım faydalı olmuştur.
Sevgilerimle