Adam konuşmaya devam etti:
” Doktorum, su kaynaklarının tükenmesiyle, 3. Dünya Savaşı ile ve küresel ısınma ile ne düşünüyorsunuz? Sizce halen geri dönülebilecek bir durumda mıyız? dedi. Ben de:
” Su kaynakları küresel ısınma yüzünden kuruyor. Kurumayanda yoğun ve bacasız fabrikalaşma yüzünden kirleniyor. Böyle devam edersek susuz kalacağız. Küresel ısınma halen bir şansımız var. Dedim. 3. Dünya Savaşı hakkında bir şey bilmediğim için konuşmadım ve içimden geri sormaması için dua ettim.
Adam bana ” Peki, o zaman size ve diğer profesörlerimize güvenebiliriz. “Dedi ve beni yolcu etti.
Çıktığımda telefonumu almak için cebimi karıştırdım ancak telefonumun yerine yuvarlak garip bir şey buldum. Üzerinde bir tuş vardı, ona bastım ve bir de ne göreyim! Bir anda küçük delikten mavi bir hologram ekran çıktı. Geçen saniye bir şeylere şaşırıyordum. Artık telefonlar kullanılmıyordu. Etrafta uçan arabalar, gökdelenler vardı. Her şey çok güzel ve büyüleyiciydi.
Çip şeyinden araştırma yaptım. Daha doğrusu ona dokunmaya çalıştım. Edindiğim göre göre Dünya’nın nüfusu 13 milyarı aşmıştı. Ayrıca 3.Dünya Savaşı yeni bitmişti. Savaş sadece insanların açgözlülüğünden olmuştu.
Ancak Türkiye savaşa katılmamış. Bu yüzden Türkiye çok daha gelişmiş bir ülke oldu.
Karnım çalıyordu. Alışveriş merkezi gibi bir yerin orada bir restoran buldum. Yemek sipariş etmek istedim ancak garson bulamadım. Sonra bir robot benim masama yaklaştı ve siparişimi sordu. Bana ekran uzattı ve ne istediğimi işaretlememi istedi. Buna inanamıyordum. Bu çok ilginçti. Demek ki artık garsonluk yoktu. Garson yerine robotlar çalışıyordu.
Ödememi yaptım ve çıktım. Biraz dolaşmaya başladım.
Bir rüya gibiydi dışarısı. Gerçi zaten rüyaydı. Dolaşırken etrafı da inceliyordum. Dolaşırken üstüme uçan arabalardan biri çarpacaktı, uyandım. Gözlerimi ovuşturdum ve kalkıp elimi yüzümü yıkadım.
Tüm bu savaş, tüm bu hava kirliliği hakkında düşündüm. Binlerce yıldır var olan doğa, şimdi bir kaç asırda yok oluyordu.
Umarım gelecekte akıllanır.