Belki bu gün yepyeni bir güne uyandık. Belki bugün çok mutlu olacağız, hiç mutlu olmadığımız kadar…Belki de çok üzüleceğiz ama hiç pes etmeyeceğiz. Düştükçe kalkmayı öğreneceğiz, kırıldıkça toplanmayı…Ne olursa olsun hiç değişmeyeceğiz. Doğruyu ve yahut yanlışı ayırt etmek her zamankinden zor olacak bazen de…
Ama her şeye rağmen ayağa kalkmayı da bileceğiz hiç olmadığı kadar. Belki de yeni tecrübeler edineceğiz. Aslında önemli olan yeni tecrübelerde değil eski tecrübelerimizin üstüne tecrübede katabiliriz öyle değil mi?
Mesela çizdiğimiz bir resim, okuduğumuz bir kitap, söylediğimiz bir şarkı, çektiğimiz bir fotoğraf kendimizi geliştirmeye yetmez mi? Tamam belki de çok yorulacağız hiç yorulmadığımız kadar…Bazı şeyleri anlamakta toparlamakta güçlük çekeceğiz ama vazgeçmezsek göreceğiz başarabildiğimizi, inanmanın ne denli önemli olduğunu, kırılsak ta bazen düşünmeliyiz bizden fazla kırılanları; önce biraz kitap okusak, resim çizsek, bağıra bağıra şarkılar söylesek, her gördüğümüz manzarada fotoğraflar çeksek. Her an gülümsemeyi denesek. En sevdiğimiz çikolatadan yesek, yeni müzikler keşfetsek, birazda unutsak geçmişi geleceğe baksak, çay-kahve içsek, doğayla iç içe yaşamaya çalışsak…
Bazen dikilen bir ağaç bile insana umut verir onu gülümsetmeye yeter. Yağan yağmur da yürümek, ıslanan toprak kokusunu içimize çekmek hepsi huzur vermekte işe yarar bence…
Düşünsenize,
Rahatlamaz mıyız her şeye rağmen mutlu olsak ve gülümsesek?