YATIRIM ZAMANI

“Bu devirde hangi parayla neye yatırım yapılır, nasıl olur?” demeyin. Her zaman yatırım yapabileceğiniz bir şey var. Nedir biliyor musunuz? Yatırım yapacağınız şey kendinizsiniz. Nasıl olacak biliyor musunuz?

            Bakın, şimdi baharın akılları baştan alan sıcaklığına, yazın rehavetine kapılmadan bu dönemde de bir şeylere yatırım yapabilirsiniz.

            İlk önce kendinize yatırım yapabilirsiniz. Bunun için hareketsiz, monoton geçen ve erkenden kararıp da içimizi karartan bugünlerde hayatınıza değişiklik ve renk getirmesi, yeni bakış açıları kazandırıp, bilgilendirmesi için kitap okuyabilirsiniz. Hepsi birbirine benzeyen, insanları sinir edip, geren, öfkesini, kinini arttıran, kanlı, silahlı dizileri boş verin biraz. Hepsine yetişemezsiniz. Biraz değişiklik yapın gözlerinizi bilgisayar ve televizyon ekranlarından dergi-kitap kağıtlarına kaydırın. Hayata ve söylenenlere dair bilgili, kararlı, fikirli olmanız için okuyarak kendinize yatırım yapın. Her söylenene kanmayın, doğru olanı öğrenmek için araştırın. İlgisiz-bilgisiz kalmamak için okuyarak kendinize katkıda bulunun, değerli insan olmak için yatırıma okumadan başlayın.

            Lütfen “kitaplar pahalı” demeyin. Ucuzu da var. Hiç olmadı, ödünç alın. Takas yapın. Yakınlarınızla kitap değiş-tokuş edin ama okuyun. Sadece gazete okumakla kalmayın kitaplara da hem el hem de göz atın.

            Değişik bir şeyler yapın. Oturmayın. Harekete geçin. Kış günlerini gezilere, turlara katılarak değerlendirin. İster doğa, ister tarih ister kültür turu olsun. Neyi görmek istiyorsanız oralara gidin, görün, görerek bilgilenin, öğrenin. Pahalı derseniz, tanıdığınız insanların olduğu semtlere, şehirlere gidin. Yanınızdaki bölgeyi bilen birileri ile gezeceğiniz yer her zaman gördüğünüz, geçtiğiniz semtlerden biri bile olsa hakkında bilgi sahibi olmadığınız bir çok yapı, hikaye ve eser olduğunu görebilir, öğrenebilirsiniz. Basıp geçtiğiniz her yeri iyi bilin, tanıyın ki tanıtabilin, anlatabilin. Gezip görmek de kültürel yatırımdır kendinize.

            Bir yerlere gidip gelecek çok fazla zamanınız yoksa, çok da masraflı bulursanız o zaman sergilere, tiyatrolara, müzelere, parklara, tarihi yerlere gidin. Vizyona yeni giren ve methedilen filmleri izleyin. Evde ya da sinemada .İzleyin, görün, okuyun, takip edip, bilgilenin. Kültürünüze yatırım yapın.

            Farklı bir uğraşa el atın bu kış. Yeni bir hobi edinin. Tamir, örgü gibi ev ekonomisine katkınızın da olacağı el becerileriyle uğraşmanın yanı sıra, beyninizi hem çalıştıracak hem de dinlendirecek dikiş, seramik, resim, heykel, takı, maket yapma işine girişin. Hem sıkıntılarınız dağılsın, hem beyniniz gelişsin, hem de stres atıp rahatlayın. Aileye, eve ve sevdiklerinize el emeğinizle yapılmış hediyeler vermekle hem onları mutlu edin, hem cebinizden çok para çıkmasın, hem siz yaptıklarınızın beğenilmiş olmasıyla gururlanıp, keyiflenin.

            Her zaman dinlemediğiniz şarkı ve müzik türlerini dinleyin. Mesela Kitaro’yu dinleyerek huzur bulun. İlhamlar sarsın zihninizi. Şiirler, öyküler, romanlar yazmaya heveslenin. Flüt ustası George Zamphir, piyano da Richard Clayderman ile aşk ve sevgiye kanat açın.

            Kendinize bilgi-kültür yatırımı yaparken çevrenizi de unutmayın. Çevrenizdekilerle de öğrendiklerinizi, kitaplarınızı, kullanmadığınız sağlam giysi ve eşyalarınızı, dostluğunuzu, sevginizi paylaşın. İnsanları görün, ziyaret edin. Gezdiğiniz yerlerdeki kişilerle konuşup, yeni insanlar tanıyın. Onlar size bildiklerini anlatsın, siz de onlara. Çevremizde ne kadar çok insan, ne kadar çok kitap, ne kadar çok bilgi ve uğraş varsa ve biz hepsine ne kadar çok yetişebiliyorsak o kadar da zenginizdir.

            Zenginliği kendinizde yaratın. Kendini değiştirmekle başlar her şey. Önce sen değiş. Sen geliş. Sonra senin yetiştireceklerinle toplum değişsin, gelişsin. Aydın, bilgili, güdülmeyen, ne istediğini bilen, çevresini tanıyan, insanları iyi anlayan, kelimelerin ve davranışların gücünü bilip, çözebilmiş, kültür zengini, beyni dolu insanlardan olabilmemiz ve böyle de bir yeni kuşak yetiştirebilmemiz dileklerimle…

Dans Eden Kelimeler
Bale Sanatçısı, yönetmen Kağan Can Odabaşı ile eşi Editör, kitap yazarı Ayşegül Toker Odabaşı olarak yaşadıklarımızı, yaşam denen sahnede karşımıza çıkanları sizlerle paylaşmak istiyoruz.(Böyle diyerek başladık ama maalesef ben Ayşegül, tek başıma sürdürmek zorundayım. Eşim artık bu boyutta değil.)
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Şövalye, Ejderha Yeniden Bir Prensesi Kaptı! (Mini-Novel))

Şövalye, Ejderha Yeniden Bir Prensesi Kaptı! (Mini-Novel))

Sonraki
Bebeklerde uykunun önemi.

Bebeklerde uykunun önemi.

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.