Kırılan sessiz liğimi alıp gidiyorum bugün
Boynumdan gövdemden ve bütün uzuvlarımdan kırılan
Koca bir nefes boğazımdan ayak tırnaklarıma
Gölgelerimin adım adım takip ettiği ıssız yolun verdiği acıyı bilmem anlatabilirmiyim
Parça parça gelen o karanlık anılarım da var üstelik
Hüznün yüze vurduğu bu yolu yürümeye devam etmenin ölümü getireceği ni sezgiliyorum
Sırtıma vuran yağmur derinleşen çatlaklarımı sızlatmayada başladı üstelik
Yürümeliydim o yolu
Taş bir binanın tepesinde daireler çizen kuşların söylesem anlaşılmaz
Benim ağladığım bir bankta buluyorum kendimi
Oturdum çünkü çırıl çıplak tı ayaklarım
Bir gösterse kendini bir gösterse sessizliğim kuşlara eşlik edecekti biliyordum
Ve boş verip bu sessizliği bir kaç perdesine bakıyorum
Kapalı ve Karanlık
Bir karanlık aldı beni içine hüznüm dağıldı aklıma gelen gözlerinde
Hatırlatma sus diyorum sana sus henüz ölmeyeceğim
Kendi karanlığımla kendi çatlaklarımla bir umutla yeltenmeye çalıştığım sessiz liğim söylesem anlaşılmaz
Ve beklediğim o an kapalı karanlık
pencereden geldi
Çırıl çıplak buz kesmiş ayaklarım izin vermedi kalkayım ayağa
Konuşmak sormak istediğim onca sorular aklımdan çıktı kayboldu bir anda
Aklım darmadağın o ana dair hatırladığım
Gözlerime bakan karanlık yaşlı bir göz
Ve hayat o bankta donup baktığım yaşlı bir gözle son buldu benim için.