Yalnız insanlar, diğer insanlarla karşılaştırıldığında ciddi farkların olduğu gözlemlenecektir.
Yalnız insanların en temel özelliklerinden birisi diğer insanlardan farklı olarak soyut bir kokularının olmasıdır. Bu koku yalnızlık kokusudur. Oldukça rahatsız edici, ortam bozucu bir kokudur. Diğer kokular gibi burunla hissedilmez. Akıl, sezgi ve bilinçaltı üçlemesinin ortak çalışmasıyla karşı tarafın yalnızlık kokusunun boyutu ölçülür ve çok yüksek oranla tutturulur. Kadınlar erkeklere göre kokunun oranını tutturma konusunda çok daha başarılıdırlar.
Yalnızlar, görünmez kişilerdir. Kimse yalnızları görmez. Topluluk içerisinde dikkat çekmezler. Sosyallerin gözünde yer kaplayan, hareket eden canlılardan farksızdırlar. Sosyallere bakarlar ancak sosyaller bu bakışlara karşılık vermezler.
Bakışlara verilen yanıt sayısı yalnızlık boyutu ile doğru orantılıdır. Yalnızlık seviyesi arttıkça yalnıza yönelen bakış sayısı ve bakışa verilen yanıt sayısı ciddi derecede azalır.
Yalnızlar suskun kişiliklerdir. Konuşmayı pek sevmezler. Ayrıca konuşmayı pek beceremezler. Konuşma yetenekleri yalnızlık nedeniyle ciddi derecede zarar görmüştür.
Yalnızların hafızası zayıftır. Ancak bilinçaltları inanılmaz gelişkindir. Sebebi konuşma sıklığı ile hafıza arasındaki doğru, bilinçaltı ile olan ters orantıdır.
Yalnızlar insan sarrafıdırlar. Her şeyin iç yüzünü hemen görürler. Çünkü kendilerini çok iyi tanırlar. Kendilerini çok iyi tanımalarının sebebi hayatlarında aşırı derecede vakit kaybına sebep olacak başkaların olmamasıdır. Kendilerini tanımaları için vakitleri boldur.
Son olarak;
Sosyal insanların; olayların, ilişkilerin ve duyguların iç yüzünü çözümleyememesi çok şaşırtıcıdır. Bunca insanla ilişkilerinin ve tecrübelerinin bulunmasına rağmen durum ve kişilik çözümlemesi yapamamaları sosyallerin beceriksizliğinden başka bir şey değildir.