Bu gün sensiz geçirdiğim 18.gun. Tam 17 günü geride bıraktık. Hala özlüyorum seni vazgeçemiyorum. Sensiz olmuyor ama seninlede olmuyor. İlk günler çok zordu sonra alışmaya başladım sonra öyle bir his geldi ki içime sanki hiç alışamamisim gibi. Hala umutlaniyorum senin ismin telefonumun rehberinde oldukça hala zor anlarimda elim gidiyor numarana o kadar zor tutuyorum ki kendimi hani ağlayamıyorum demiştim ya ağlıyorum işte. Seninle olmakta yoruyor sensiz olmakta. Iki ucu değnek. Hala uyuyamıyorum senin bana masal anlatmanı bekliyorum. 17 gün önce parmağımi kesmiştim izleri hala seni hatırlatıyor bana parmağımı kopartıp atmak istiyorum. Hala aynıyım bu gün 18.gun yine parmağımi kestim. Bu seferde yokluğunu hatırlatıcak o izler.
Şu satırları yazarken bile gözlerim doluyor. Hiçbir cümle hiçbir kelime sana olan hislerimi tam olarak açıklayamıyor. Olmuyor işte olmuyor. Ne yapicam böyle? Zaman her şeyin ilacı mi? Ilaci olsa bile baya uzun bir zaman mi gerek acaba? 17 gün yeterince uzun değil mi daha ne kadar zaman gerek? Nasıl bu kadar kısa sürede bağlandım sana. Hala ikimizin şarkısı duruyor telefonumda açıp açıp dinliyorum. Şarkıların her bir kelimesi bana seni hatırlatıyor. Birde şey var tabi her kelimeyle ilgili bir şarkı bulurdum hep böyle oluncada her şarkı seni hatırlatır oldu bana. Seninle tanıştığımda etrafımda olan kediler şuan yoklar. O bile bir şeyler hatırlatıyor bana. Ben istedim ayrılmayı fakat neden istedim belli. Keşke farketmeseydim keşke anlamasaydim.
Dün 2021 in son günüydu plan yapmıştım seninle buluşmak 442 km lik yol gelebilmeyi göze almıştım. Ama daha erken demiştin. Seninle 2 dakika konuşmadığımda özlerken sen erken demiştin. Zaten hiç kimse ile buluşmak istemez insan değil mi?