Manzarayı izlemekten yazamıyacam galiba.
Neyse yazayım beraber izleriz manzarayı. Ah marmara! güneşte batıyor üstünde ne kadar da güzelsin. Bir de dağlar ile paralel olan renklerin yok mu neyse..
Şu an uzun yolu otobüs ile yapanlar kaldı mı bilmiyorum ama. Dur bakim Hüsnü Arkan ve Cem Adrian yanmaya geldim çalıyor radyoda. Binmeden önce koltuğumu sattıkları için şöförle tartışmıştım ama girdi şuan gözüme marmarayı güneşin batışını ve köprü manzarasını birde bu parçayla dinleyin tam gidilmelik. Ha şu an uzun yolda otobüs kullanan var mı bilmiyorum ama acilen binmem gerekti 500 Lira uçak yolculuğuna verebilecek gücüm olmadığı gibi otobüs yolculuklarından aldığım keyf ve elektrikde doğrudur.
Benden ‘ben’i alan bir şey var burada ne olduğunu çözemedim. Belki de yalnız olmak ya da ne bilim işte manzaralar uzun yol işte belki de kokuşmuş koltuk veya ayak kokusu yada muavininin yarım bardakta verdiği kola.
İstanbul-Kahramanmaraş yolcusuyum. Nerede ne olduğunu biliyorsunuz zaten ayreten durulan tesislerin büyüj bir kısmının çayı da hoş değil. Çayı yapamayan, bir işletmenin başka bir şeyde başarı sağlayabileceğini düşünmüyorum zaten.
Neyse kafamın içi gibi karanlık tünele girdik. Fazla sıkmayayım canlar .
İlk yazı sürçü lisan falan biliyonuz. Affediniz.
Kış Aylarında Kaçamak Yapabileceğiniz Türkiye’deki 10 Tatil Mekanı