Bu film bana sevginin dönüştürülebilir olduğunu öğretti. Bazı hayatlar, bazı hayatlar içindir. Ve hayat karşına hiç beklemediğin anlarda hiç beklemediğin şeyler çıkarabilir. Ve bazen de ne kadar tutkunu olsan da o çok istediğin şeye sahip olamazsın. Bir şeyler ters gitse de peşini bırakmazsın. En sonunda belki bir şekilde istediğin şeyin dönüştürülmüş halini elde edersin ama bedelini ödeyerek.. fedakarlık hayattır. Sevgi bizim içimizdedir, karşımızdakine bağlı değildir, bize bağlıdır. Sevgi bizimdir, evrilir, dönüşür, seninle beraber vardır ve seninle beraber kaybolur… sevgi belki herşeydir ama herşeye yetmez… Bazı duygular sevginin önüne geçer belkide. Tutku gibi, çok istemek gibi. Geçmemiş olsa herşey eminim daha güzel olur… Bazı şeyleri kabullenerek yaşamaya devam etmek lazım. Çok acı da gelse gerçekler bazen… devam etmek gerek, olduğu yerden, çok fazla diretmeden.
Saraybosna savaşını ele almış bir film. Savaşa hakim değilim, kim neden yapmış. Ama savaş savaştır ve her zaman insanlara kötü anılar bırakır. Çoğunun hayatını değiştirir, her türlü pisliği barındırır içinde.. filmdeki saadet ışıl aksoyun oynadığı karakterin başına gelenler hayrete düşürse de eminim ki savaşlara bile gerek kalmadan bazı kadınların başına gelebiliyor. Bir anlık zevk için bir-çok insanın tüm hayatının değişmesi bu dünyadaki en büyük haksızlıklardan.