Neden bizim üniversitelerimiz de ilk 500-1000 üniversite arasına giremiyor? Pekâlâ giren üniversitelerimiz var. Var da ne kadar Türkiye genelini kapsadığı tartışmalı. Ülkemizdeki birkaç seçkin üniversitenin, ilk 500-1000 üniversite arasında yer alması bizim için yeterli midir?
Eğitimde kaliteyi yakalayabildiğimiz söylenemez. Eğitim düzeyi bir ülkede her şeyden önde gelmelidir. Çağın gereklerine uygun bir eğitim sistemi ve ona uygun bir ders müfredatının uygulanması, ülkemizin kalkınması açısından manivela fonksiyonu görecektir.
***
Önemli olan eğitimin niceliği değildir. Yani her ile üniversite açmak, ama bu üniversitelerin içinin doldurulamaması, öğretim kadrolarının boş kalması; kısacası nicelik tavanda olabilir ya ama nitelik?
Ülkeler, artık ekonomik kavramlar üzerinden birbirleriyle yarışmakta veya mücadele etmekte. Düne dair ne varsa dünde kaldı. Teknolojinin gelişmesi, bilimsel faaliyetlerin insanların başını döndürecek düzeyde gelişme göstermesi…
***
Tüm bunlar, ülkelerin gelişmişlik ve dünyaya eklemlenme durumlarını gözden geçirmelerine neden olmakta. Gelişmiş ülkeleri; azgelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerden ayıran yön; post-modern toplum aşamasında dönüşen ekonomik ve toplumsal yapıları “gerçekçi” bir gözle kavramaları ve kendilerini de bu yeni düzene adapte etmeleridir.
Bu bağlamda, konvansiyonel türden geçmişte kalmış hiçbir sistemin, araç-gereçlerin ve fikir kırıntılarının değişen dünyayı algılamada yeterli olabileceğini iddia edemeyiz. Türkiye evet değişiyor; ama dünyada değişiyor. Eğitim alanında dünyada hiçbir sıralamada neredeyse yok gibiyiz. Mesela, OECD tarafından yapılan PISA sınavlarında, gelişmiş ülkelerin arkasında anca nal toplamaktayız. Evrensel bazda sıralamalarımıza baktığımızda, gerçekten de artık başımızı ellerimizin arasına alıp bol bol tefekkür etmemiz gerekecektir: Acaba eşanlı süreçte dünyaya nasıl eklemleniriz diye?!