Olimpiyatları 1992 Rüya takımından beri takip ederim, olimpiyat ruhuna, heyecanına gönülden inanırım, maalesef dünyanın geçtiği buhranlı dönem sebebi ile 2020 Tokyo Olimpiyatları bir yıl gecikmeli olarak bu sene gerçekleşiyor, seyircisiz burak bir şekilde. Mete Gazoz’un büyük başarısı ayrı bir yazı konusu onunla da ilgili bir şeyler karalamak, tarihe not düşmek istiyorum.
Ancak bu yazımızın konusu Filenin Sultanları, bazı densizlerin açıklamalarına hiç girmeyip, her şeyden öncelikli ayakta alkışlıyorum kızlarımızı, bu ülkenin kadına ve spora bakış açısını değiştirme, sporu ve kadını sevdirme, saydırma anlamında misyonları çok büyük, helal olsun sizlere bu ülkeye bu duyguları yaşattığınız için sağ olun var olun. Yine muhteşemdiniz, yine harikaydınız kötü başladığınız maçı 3-2 kazanmasını bildiniz.
Her birinizin ismini tek tek buraya yazıyor Naz Aydemir Akyol, Cansu Özbay, Meryem Boz, Ebrar Karakurt, Meliha İsmailoğlu, Hande Baladın, Şeyma Ercan, Tuğba Şenoğlu, Eda Erdem Dündar, Zehra Güneş, Kübra Akman, Aslı Kalaç, Simge Aköz, Ayça Aykaç ve gözlerinizden öpüyorum.
Ancak bu yazımda Kadın Voleybol takımımızın grup elemelerindeki son maçı olan Rusya ile oynadığı karşılaşmaya değinmeyeceğim. Karşılaşma oynanırken Türkmenistan asıllı bakıcımız Aycemal ile olan dialoglarımın çıktılarına değinerek onları sizinle paylaşmak istiyorum.
Kendisi çok sıkı bir Rusya taraftarı, olimpiyat oyunlarında eşim netflix den dizi izlerken biz onunla İspanya – Slovenya maçını izledik sadece bu mu aynı zamanda 1500 metre yüzme, 100 metre koşu, 3 adım atlama, uzun atlama gibi diğer branşları da izledik ve bu sabah oynan Türkiye – Rusya Kadın Voleybol maçı için de iddiaya girdik.
50 li yaşlarına yaklaşan ablamız Türkmenistan’ın köylerinden birinde doğmuş, büyük zorluklar çekmiş biri ancak bizim pazarda gördüğümüz ortalama Türk teyzelerine yakın olan ablamız söz konusu spor olunca en yüksek eğitimli Türk Kadınlarının, Türk Erkeklerinin üç beş adım önünde yer alıyor.
Bu yazımda sorgulamak istediğim iki husus var, birincisi başta kadınlarımız olmak üzere insanlarımızın spora karşı duyarsızlıkları, son yıllardaki spora karşı olumlu hava beni mutlu etse de daha gidilecek çok yolumuzun olduğunu gösteriyor Aycemal, Sovyetler Birliği zamanında en ücra köylerdeki kişilere bile bir şekilde spor bilinci aşılanmış, hem de kuru kuru değil tüm kuralları ile, incelikleri ile bizzat uygulamalı olarak. Sanki bizim Köy Enstitülerimizin ne kadar da öenmli olduğunu gösteriyor bana.
Bizim simge isimlere olaylara ihtiyaçlarımız var işte bu noktada Kadın Voleybol takımımızın misyonu altın madalya almaktan çok daha öte bana göre onlar bu ülkenin tekrar hakkettiği medeniyet seviyesine çıkabileceğine dair umudumuz.
İkinci nokta ise kültür ve dil olarak bize bu kadar yakın olan aynı soydan geldiğimizi iddia ettiğimiz Türkmenistan’lı kardeşlerimizin bizi değil Rusya’yı destekliyor olması hatta koyu bir FB-GS derbisinde şampiyonluk finali gibi ateşli bir şekilde destekliyor olması, hatta Rusya sayı kaybettiğinde bizimkilere nazar değdi, nasıl bu sayı olmaz gibi bizim tabirlerimizle duygularını ifade etmeleri, açıkçası bunu anlayabilmiş değilim, stockholm sendromu mu dersiniz, bu ner perhis ne lahana turşusu mu dersiniz bu size kalmış ancak gerçek olan şu ki ortalama bir Türk kadını sabah kadın programı izlerken biz Türkmenistanlı bakıcımız ile olimpiyatları izliyoruz. Ama hala nasıl bu kadar ateşli Rusyayı destekleyebiliyor anlayabilmiş değilim ?
Mete Gazoz, FileninSultanları siz bu ülke için bizlerin geleceği için Altın madalya’dan çok daha ilerisiniz, çok daha değerli ve önemlisiniz ilki bizim evlatlarımızsınız iyi ki varsınız. Ülkemizin geçtiği bu zor günlerde yine gönlümüze su serptiniz büyüksünüz çok büyük…