Bir önceki yazımızda Türkiye Açısından Yenilenebilir Enerjinin Önemi ve Geleceğinden bahsetmiştik şimdiki yazımızda da Sonuçlar ve Öneriler adlı bir yazımızla bu konuyu birleştirerek sizlere sunuyoruz.
SONUÇ VE ÖNERİLER Enerjide dışa bağımlılık özellikle enerji ihtiyacının büyük kısmını dışarıdan ithal eden ülkeler açısından bir handikap oluşturmaktadır. Bu bakımdan yenilenebilir enerji ülkelerin enerji ihtiyaçlarını kendi kendilerine karşılamalarında son derece önemli bir role sahiptir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’nin 2016 yılında gerçekleşen enerji ithalatı bir önceki yıla oranla yaklaşık yüzde 30 azalarak 27 milyar 155 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam 2012 yılından itibaren sürekli azalan bir eğilim göstermektedir.
Başta petrol fiyatlarında yaşanan düşüş ile birlikte Türkiye’nin enerji ticaretinde merkez ülke olma noktasındaki hamleleri ve elindeki yerli ve yenilenebilir kaynakları daha etkin ve verimli bir şekilde kullanması bu durumun sebepleri arasında sayılabilir. Türkiye’nin önümüzdeki dönemlerde petrol ve doğalgaz arama projelerini hızlandırması, kömür ve kaya gazı arama çalışmalarına önem vermesi ve yenilenebilir enerji potansiyellerini bir an önce ekonomiye kazandırması gerekmektedir. Türkiye gibi enerjisinin yaklaşık olarak yüzde 70’ini dışarıdan ithal eden bir ülkenin enerji kaynaklarını çeşitlendirmesi oldukça önemlidir.
Ayrıca sürdürülebilir enerji kullanımı açısından halihazırdaki kaynakların verimli bir şekilde tüketilmesi gerekmektedir. Bu noktada yerli ve temiz enerji üretimi açısından yenilenebilir enerji oldukça önemli bir rol üstlenmektedir. Bu konularda başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlar gerek kanuni gerekse teşvik mekanizmaları açılarından yoğun çalışmalar yapmaktadır. Türkiye’nin enerji politikası şeffaflık, güvenilirlik, iş birliği, etkinlik, koordinasyon, yenilikçilik ve liderlik prensipleri çerçevesinde oluşmaktadır. Bu bağlamda Türkiye geleceğe yönelik enerji politika ve projelerini gerçekçi, güvenilir ve sağlam temellere oturtmak zorundadır.
Yenilenebilir enerjinin uzun vadede Türkiye’nin enerji politikasında oynayacağı hassas rol göz önüne alındığında aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
• Yenilenebilir enerji sektörünün uluslararası kural ve düzenlemeler çerçevesinde dizayn edilmesine özen gösterilmelidir. Dünyanın küresel bir köy olduğu günümüzde yenilenebilir enerji sektöründeki değişimlere ayak uydurmak adına bu alanlarda ilerleme kaydetmiş Çin, Almanya ve Danimarka gibi ülkelerdeki yasal düzenlemeleri ve gelişmeleri takip ederek Türkiye’ye uygun olan kanunları uyarlamakta fayda vardır.
• Özellikle yenilenebilir enerji sabit fiyat garantisi kapsamındaki fiyatlandırmaların daha yukarı seviyelere çekilmesi gerekmektedir. Birçok Avrupa ve Kuzey Akdeniz ülkesine göre Türkiye’deki fiyatlandırma seviyesi aşağılardadır. Yatırımcıların teşvik edilmesi ve yenilenebilir enerjinin fosil yakıtlarla rekabet edebilmesi adına hükümetin sabit fiyatları artırması gerekebilir.
• Yenilenebilir enerji yatırımları açısından yüksek kaynak potansiyeline sahip olan Türkiye, bu potansiyeli değerlendirmek için çeşitli altyapı ve üstyapı çalışmalarına önem vermelidir. Mevcut teşvik sistemi ve hukuki yapı çerçevesinde var olan düzenlemelerin genişletilerek devam ettirilmesi gerekmektedir. Bu sayede yatırım seviyesinde ciddi artışlar görülebilecektir. Aynı zamanda toplam enerji tüketimindeki kullanım oranlarını artırmak adına yenilenebilir enerjiden faydalanma teşvik edilmelidir. Altyapısı uygun yerlerde yenilenebilir enerji kullanımı zorunlu hale getirilerek yaygınlaştırılabilir.
• Türkiye yenilenebilir enerji yatırımlarında yabancı teknolojiye ihtiyaç duymaktadır ve bu tarz yatırımlar maliyet açısından oldukça fazla yük getirmektedir. Bunun önünegeçebilmek adına yenilenebilir enerji alanında kullanılan teknik ekipmanların yerli üretimleri teşvik edilmeli ve bizzat devlet tarafından desteklenmelidir. Bu doğrultuda özellikle rüzgar tribünleri ve güneş panelleri gibi yenilenebilir enerji donanımlarının yerli üretimleri kullanılmalıdır.
• Yenilenebilir enerji alanında yatırım yapan kuruluşların bu yatırımlarını devam ettirebilmesi adına öngörülebilir kamu politikaları ve siyasi istikrar gerekmektedir. Siyasi ve ekonomik istikrarın olmadığı dönemlerde yatırımların durması kaçınılmazdır. Yenilenebilir enerji gibi hassas sektörlerde yatırımlarının devam edebilmesi ve yatırımcının gelecek beklentilerini daha net olarak belirleyebilmesi adına siyasi ve ekonomik istikrar ortamı son derece önemlidir.
• Yenilenebilir enerji sektöründe yaşanan bürokratik engellerin giderilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda yatırımcıların lisanslama işlemleri, plan, proje ve yatırım faaliyetleri açısından başvuru yapılacak kurum sayısının en aza indirilmesine ihtiyaç vardır.
• Sektörde yaşanan kalifiye iş gücü sorununun çözümüne yönelik düzenlemeler ve eğitimler artırılmalıdır. Üniversiteler ve yenilenebilir enerji sektöründeki kuruluşlar arasında iş birliği yapılarak ilgili alanlarda belirlenen eksiklikler giderilmeli ve piyasanın ihtiyaçlarına yönelik eğitimler verilmelidir. Yine üniversitelerin lisans ve lisansüstü programlarında bulunan yenilenebilir enerji ile ilgili derslerin sayısı artırılmalıdır.
• Yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerjinin iletimi ve depolanması hususlarındaki sorunlar giderilmelidir. Yenilenebilir enerjiyi üretmek kadar onu iletmek ve depolamak da zahmetli ve maliyetli bir iştir. Özellikle rüzgar ve güneş enerjisi üretim alanları yerleşim bölgelerine nispeten uzak alanlarda kurulmaktadır. Buralarda üretilen enerjinin ihtiyaç doğrultusundaki kısmının yerleşim yerlerine ulaştırılması ve geri kalan kısmının da depolanması adına doldurulabilir pil ve son yıllarda gündeme gelen mobil elektrik (elektrikli araçlar için) gibi teknolojiler dikkatle incelenmelidir. Spesifik olarak ABD, Almanya ve Japonya’nın bu alanlara ciddi yatırımlar yaptıkları ve bu teknolojileri geliştirdikleri görülmektedir.
• Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltması adına yenilenebilir enerji sektöründeki verimlilik artırılmalı ve yenilenebilir enerji kaynaklarının diğer enerji kaynakları ile finansal açıdan rekabet edebilmesi sağlanmalıdır. Yenilenebilir enerji sistemlerinin kuruluş ve enerji üretim maliyetlerinin fosil yakıtlara oranla yüksek olmasının önüne geçebilmek adına bu alanda yapılan projelere devlet tarafından daha fazla finansal destek sağlanmalıdır.
• Yenilenebilir enerji yatırımları çevre etkileri hesaba katılacak şekilde gerçekleştirilmelidir. Yenilenebilir enerji çevreye duyarlı ve temiz bir enerji olma noktasında olukça önemlidir. Ancak rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji sistemlerinin kuruldukları bölgelerdeki ormanlık alanlar tahrip edilmeden bu sistemlerin aktif hale getirilmesi gerekmektedir.
• Görsel, yazılı ve sosyal medya yoluyla yenilenebilir enerji hakkında daha fazla bilgilendirme yapılmalı ve bu konudaki farkındalık artırılmalıdır. Yenilenebilir enerji ile ilgili bilinçlendirme çalışmalarına hız verilmelidir. Sonuç olarak Türkiye coğrafi konumu ve jeolojik yapısından ötürü bütün yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanma noktasında uygun bir bölgede yer almaktadır. Bu doğrultuda hükümet tarafından bu potansiyelden faydalanmak adına gerekli tedbirler alınmaktadır. Diğer taraftan yenilenebilir enerji alanındaki teknolojik ilerlemelerin bir an önce ele alınması ve buna uygun adımlar atılması gerekliliği yadsınamaz bir gerçektir. Ayrıca yenilenebilir kaynaklardan enerji üretiminin önünde birtakım finansal kısıtlamalar mevcuttur. Bu sorunların üstesinden gelebilmek adına hükümet sabit fiyat garantisi, yatırım teşvikleri, önemli uluslararası kuruluşlardan destek, yenilenebilir enerji projelerine finansal teşvikler, danışmanlık destekleri ve vergi muafiyetleri gibi birtakım önlem ve politikalar geliştirmektedir. İlerleyen dönemlerde Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki temel politikaları şu şekilde özetlenebilir:
• Yenilenebilir enerji üretim ve tüketimini teşvik edici önlemler alınarak fosil yakıt kullanımına olan bağımlılığı ve bu durumun getirdiği riskleri azaltmak.
• Kullanılan mevcut yenilenebilir enerji kaynaklarının kapasitelerini artırmak ve yenilenebilir enerji kaynak alanlarını genişletmek.
• Artan elektrik talebine paralel olarak elektrik üretiminde kullanılan yenilenebilir enerji payını en az yüzde 30 seviyelerine çıkarmak.
• Tarım sektöründeki potansiyellerden daha fazla yararlanmak adına biyoyakıt kullanımını artırmak Türkiye gibi tükettiği enerjinin büyük bir kısmını dışarıdan temin eden bir ülke için enerji kaynaklarını çeşitlendirmek ve yenilenebilir enerji üretimini teşvik edip artırmak bir zorunluluk halini almaktadır. Bu sayede 2023 yılına kadar istikrarlı bir enerji politikasıyla koyulan hedefler yakalanıp geliştirilebilecektir.
*** 12 yazımızda da Bilimsel kaynak olarak : SETA’nın “DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE YENİLENEBİLİR ENERJİ” adlı dergisinden yararlandık. Göz atmak isterseniz:
Yazılarımızda kaynak olarak kullandığımız site adresine
bakabilirsiniz.