Türk Robin Hoodlar: Zeybekler ve Yaşam Hikayeleri

Türk Robin Hoodlar: Zeybekler ve Hikayeleri

Türk halk oyunları deyince aklımıza ilk anda halay çeşitleri gelir. Halay dışında da öyle bir halk oyununa sahibiz ki, dizilerde ve filmlerde kahramanlarımız mutlaka bir kere zeybek dansı yapar. Peki, bu zeybek dansı nasıl oldu da halk tarafından bu kadar sevildi hiç merak ettiniz mi? Aslında zeybek dansının altında yatan muhteşem hikâyeyi dinleyince eminim sizin de bu oyuna bakış açınız değişecek.

Zeybekler ve Tarihçesi

Zeybekler, 16 yüzyılda Osmanlı’nın duraklama zamanında bir başkaldırı aslında. Osmanlı hasta adam diye anılıyor o zamanlar, Osmanlı’yı yiyorlar içeride askerler ve devlet adamları, dışarıda düşmanlar boş oturmuyorlar tabi. Öyle ki yolsuzluk, rüşvet hat safhada! Halkın bir kısmı dayanamıyor buna, “Gayri yeter!” diyor ve tarlalarını bırakıp ellerine silahlarını aldıkları gibi dağa çıkıyorlar. Başkaldırıyorlar hasta adama, yolsuzluğa ve rüşvete. Canlarını verme pahasına karşılarına geçiyorlar bu kötü düzenin. Dağa çıkınca ne oluyor biliyor musunuz? Bu adamlar sandığımız gibi eşkıyalık yapmıyorlar. Zenginden alıyorlar fakire veriyorlar. Kimin ihtiyacı varsa, nerede bir aç varsa, nerede dertli varsa onun yardımına koşuyorlar. Bizim halkımızın umudu oluyorlar. Yerli robin hood diyebiliriz onlara. Hatta diyebilirizi fazla. Dedik bile!

Zeybeklerde bir hiyerarşi söz konusu, baş zeybek “Efe” diye adlandırılıyor. Diğerleri “kızan” olarak geçiyor. Efe kızanların içlerinden en yeteneklisini kendine yardımcı yapıyor ona da “baş kızan” diyorlar. Zeybekler de hiyerarşi var, var olmasına fakat efe kızanları tarafından sevilmezse zaten orada barınamıyor. Yani efelerine korkudan değil, aksine sevgi ve saygıdan bağlanıyor kızanlar.

Türk Robin Hoodlar: Zeybekler ve Yaşam Hikayeleri

Zeybekler sanmayın ki sadece Osmanlı’ya başkaldırmış, bir keresinde Osmanlı savaş zamanı kendilerinden yardım istermiş. Zeybeklerin silah becerilerinden yararlanılmış birçok savaşta. Zeybeklerin dağa çıkma sebeplerinden biri de Osmanlı’nın kendisi savaşmaları karşılığında zeybeklere verdikleri vaatleri tutmamaları.

Zeybekler duraklama dönemi ile birlikte dağa çıkmışlar ve o dönemde dağlarda Zeybekler dışında başka grupların da varlığı biliniyor. Bu gruplar halk tarafından hiç sevilmiyor, çünkü bu gruplar halktan çalıyor ve çırpıyor. Halk bunlara “Eşkıya” derken, zeybeklere asla bu sıfatı kullanmıyor.

Zeybekler Osmanlıya karşı dağa çıkmış, ama vatan sevgisi var hepsinin yüreğinde. Hasta adamın beynini kemiren kurtlar ne zaman ki yavaş yavaş işgal etmeye başlamış ülkeyi, zeybekler durmamış ve Kuvay-i Milliye’ nin gücünü oluşturmuşlar dağlarda.

Yunanlılar Aydın’a girince dayanamamışlar kanları deli akan bu yiğitler. Yörük Ali Efe ve zeybekleri canları pahasına 16 Haziran 1919’da yunan karakolunu basarak vatanı korumaya çalışmışlar. Yani milli mücadelenin ilk kurşunu hepimizin bildiği gibi İzmir de değil de, Aydın’ da bir avuç gözü kara yiğit ile atılmış.

Kuvay-i Milliye’ nin oluşmasında büyük emeği geçen zeybekler, Kurtuluş Savaşı sırasında düzenli orduya katılarak da Atatürk’e Kurtuluş Savaşı sırasında destek olmuşlar.

Baş eğmeye razı olmayan özgürlükçü ve vatan sevgisi ile dolan bu yiğitler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ nin kuruluşundan sonra silahlarını bırakmışlar. Aradıkları özgürlüğü Türkiye Cumhuriyeti ile bulmuşlar. Tabii ki yeni bir devlet kurulduktan sonra yerlerine oturup izlememişler olan biteni. Okuma yazma öğrenmişler ve okumaya teşvik etmişler. En büyük örneklerinden olan Yörük Ali Efe okuma ve yazmayı bilmiyorken Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu ile “Artık silah tutma değil kalem tutma vaktidir.” demiş ve okuma yazma öğrenmiş. Şimdiki gibi gözüm görmüyor  evladım okuyuver dememiş oturmuş okumuş, romanlar bitirmiş.

Zeybekler ve Zeybek Dansı

Zeybeklerin Türkiye Tarihinde önemi böyleyken nasıl olmuşta zeybek dansı hayatımıza girmiş gelin hep birlikte bakalım.

1. Bir arayış

Bütün dansların temasında tanrıya ulaşma arayışı vardır. Birçok dans gibi zeybek de içinde inanç bulunduruyor. Gök tanrı dansına benzeyen hareketler gibi bir arayış var zeybek dansında da. Zeybek sadece inanışı değil aynı zaman da yiğitliği de barındırıyor içinde.  Fakat sadece bir arayış ve yiğitlik yoktur zeybek dansında, çok daha fazlası vardır. Neşe, özlem ve kavuşma vardır.

2. Denge oyunu

Zeybek her zaman denge oyunudur. Dengede kalmak ve adımları tutturmak önemlidir.

3. Çeşit

Zeybek, genelde 9 zamanlı yapılması bakımından ilginçtir. 9 zamanlıdan kastımız en ağırdan en hızlıya geçerek 9 farklı çeşidi vardır.

4. Bir efe zeybek oynuyorsa karşısında kimse oynayamaz.

   Eğer bir efe zeybek oynamaya kalktıysa karşısına çıkıp zeybek oynamak meydan okumak anlamına gelir. Bu yüzden efeler zeybeği yalnız oynarlar

5. Her efenin kendine has hareketleri vardır.

Zeybek bizim sandığımızın aksine belirli bir koreografide oynanmaz. Her Efenin kendine has hareketleri vardır ve efeler zeybeği doğaçlama oynar.

6. Sen müziğe değil, müzik sana eşlik eder.

Normalde müziğin ritmine göre dans ederken, zeybekte bu tam tersidir aslında. Müzik senin hareketlerine göre çalar. Yani eskiden öyleymiş. Efelerin hareketlerine göre ayak uydurulurmuş.

7. Zeybek oyunu bölgeden bölgeye değişir.

Zeybek oyunu bölgeden bölgeye değişir. Sebebi ise bölgelerin coğrafi ve iklimsel özelliklerinin farklılık göstermesidir. Mesela Antalya dağlıktır ve o bölgede oynanan zeybek daha hareketlidir. Fakat Ege kıyılarına geldiğiniz zaman, düzlük ile zeybek hareketlerinin de daha ağır olduğunu görebilirsiniz.

8. Zeybek dağdaki efeler ve kızanlar tarafından da oynanmış.

Zeybek her zaman olduğu gibi her zaman oynanmıştır. Dağdaki zeybekler zeybeği oynarken bir gözcü bırakarak oynamışlar ve kullandıkları müzik aletlerinde ise daha az ses çıkaranları tercih etmişlerdir.

9. Zeybek kıyafetleri

Zeybeklerin kıyafetleri yöreden yöreye farklılık gösterdiği gibi, temeldeki kuşak, başlık ve don her zaman aynı kalmış. Kuşağın içine silah, maşa, yara dağlamak için tereyağı, bıçak gibi her zaman ihtiyaçları olan şeyleri koyarlarmış. Başlık ise yastık olarak kullanılırmış.

10. Zeybekler çizme giymezlermiş.

Baskın anında hiç bir zeybek “dur çizmemi giyeyim” diyemeyeceği için zeybekler tozluk kullanırlarmış. Çizme, modern olarak halk oyunlarına uygulanmasından sonra geleneksel kıyafette yerini almış.

Bonus: Halk çok sevdikleri zeybeklere düğünlerine davet ederken kurşun yollarmış. Bu, “Filanca yerde düğün var buyur gel” manasına gelirmiş.

Ekstra Bonus: Zeybekler sürekli takipte oldukları için onları hemen hemen her yerde görebilirlermiş. Bir Rum düğünü ya da bir Balkan düğünü!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ nin kurulmasında emeği gecen bütün şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.


Bu İçeriği Okuduğunuz için Önerdiğimiz İçerikler:

İlginizi Çekebilecek Faydalı Bağlantılar:


 

II.Edep
II.edep
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Instagram’dan Yeni Özellik: Tek Seferde Tüm Hesaplarınızı Yönetin

Instagram’dan Yeni Özellik: Tek Seferde Tüm Hesaplarınızı Yönetin

Sonraki
Doğu Ekspresi ile Seyahat Etmeden Önce Bilmeniz Gereken Her Şey
Doğu Ekspresi ile Seyahat Etmeden Önce Bilmeniz Gereken Her Şey

Doğu Ekspresi ile Seyahat Etmeden Önce Bilmeniz Gereken Her Şey

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.