1. Mona Lisa – Leonardo da Vinci (1452-1519)
Tüm zamanların en çok parodisi yapılan, ticari ürünlerde en çok kullanılan ve en meşhur resmi Mona Lisa tabii ki. Leonardo da Vinci sadece bir ressam değil, aynı zamanda bir Rönesans insanıydı. Yani matematik, müzik, mimari, astronomi, jeoloji gibi konularda da yetkin bir kişiydi. 1503-1506 yılları arasında yapılan Mona Lisa eseri ise gizemli gülümsemesi nedeniyle asırlardır sanatseverlerin ve sanat tarihçilerinin ilgisini çeken bir resim. Resmi Louvre Müzesi’nde canlı olarak gören insanlar da bu deneyimin, resmi internetten görmekle uzaktan yakından alakası olmadığını ifade ediyorlar.
Peki ama kimdi bu Mona Lisa?
Mona Lisa’nın kimliğine dair en kayda değer bilgi, onun ipek tüccarı Francesco del Giocondo’nun eşi olduğu yönünde.
2. Starry Night – Vincent van Gogh (1853-1890)
Starry Night… Yıldızlı Gece…
Hollandalı post-izlenimci ressam Van Gogh tarafından yapılan bu resim de dünyanın en ünlü resimleri arasında yer alıyor. Parlak ve canlı renklere üç boyutluluk etkisi vermek için impasto tekniği kullanılan bu resim 1889 yılında tamamlandı. Bu zaman diliminde ise Van Gogh, Fransa’da kendi isteğiyle akıl hastanesinde kalıyordu. Bugün bile sanat dünyasındaki etkisi devam eden Van Gogh’un renkleri, resimlerindeki figürlere verdiği hareket hissi henüz tam olarak anlaşılabilmiş değil. 10 yıllık bir sürede 2000’den fazla eser ortaya koyan Van Gogh, pek çok malzemeyle ve hatta kara kalemle bile çalışmalar üretmiştir. 1890 yılında, henüz 37 yaşındayken intihar ederek hayatına son veren Van Gogh’un Yıldızlı Gece eseri, New York’taki Museum of Modern Art’ta (MoMA) sergileniyor.
3. The Scream – Edvard Munch (1863-1944)
Çığlık resmi, Norveçli dışavurumcu ressam Edvard Munch tarafından 1893-1910 yılları arasında yapılmıştır. 19. yüzyıl sembolizminin psikolojik temalarından ilham alan bu eser, renkleri ve psikolojik rahatsızlıkları çağrıştırdığı için günümüzün Mona Lisa’sı olarak bile anılmaktadır. Çığlık hakkındaki en temel teorilerden biri, resimde tasvir edilen köprüye yakın bir mesafede bir mezbaha olduğu ve burada kesilen hayvanların çığlıklarının resimde betimlendiği şeklindedir. Resim bugün Norveç’teki Oslo National Gallery’de sergilenmektedir.
4. Girl With A Pearl Earring – Johannes Vermeer (1632-1675)
İnci Küpeli Kız…
Rembrandt’ı çağdaşı olmasına rağmen ondan daha az bilinen Johannes Vermeer tarafından yapılan bu resim, tahmini 1665 yılında tamamlanmış. Avrupalı bir kızın, müslümanların kullandığı tarzda bir başörtüsü takması ve kızın kulağındaki inci küpeyle çarpıcı bir imaj oluşturan bu resim, Vermeer’in ölümünden neredeyse 200 yıl sonra, Alman müze müdürü Gustav Waagen tarafından 1860 yılında keşfedilmiş. Bugün Vermeer’e ait olduğu tarihçiler ve akademisyenler tarafından teyit edilen 34 resmin içinde şüphesiz en etkileyici olanın İnci Küpeli Kız olduğunu söyleyebiliriz. Resim, Hollanda’nın Hague kentindeki Maurithuis müzesinde 1902 yılından beri sergileniyor.
5. Guernica – Pablo Picasso (1881-1973)
Tüm zamanların en çarpıcı resimlerinden biri olan Guernica, yine tüm zamanların en çarpıcı ressamlarından biri olan Pablo Picasso’ya ait. İspanya iç savaşında yaşanan dramı anlatan resmin hikayesi şöyle: Guernica, İspanya’nın Bask bölgesinde yer alan ve 1937’deki İspanya İç Savaşı’nda cumhuriyetçilerin direniş kalelerinden biri olarak görülen bir kasaba. Geenral Francisco Franco önderliğindeki milliyetçiler, cumhuriyetçilerin aksine ülkenin eski altın günlerine dönmesi için ortodoks katolik değerlerin hakim olmasını istiyorlardı.
Bomba Yağmuruna Tutuldu
26 Nisan 1937’de Nazilere ait savaş uçakları, Guernica’yı tam 2 saat bomba yağmuruna tuttu. Bu bombardıman Adolf Hitler tarafından finanse edildi. Pablo Picasso da bu trajik olaya yönelik olarak at ve boğa gibi İspanya’da önem arz eden figürlerden oluşan bu resmi yaptı. Bugün bile savaş karşıtlığı konusunda referans kabul edilen bu resim, Madrid’deki Museo Nacional Centro de Arte Reina Sofía’da sergileniyor.
6. The Birth of Venus – Sandro Botticelli (1445-1510)
Aşk, arzu ve seks tanrıçası Venüs’ü tasvir eden “Venüs’ün Doğuşu”, İtalyan ressam Sandro Botticelli tarafından 1480’li yıllarda resmedildi. Rönesans sanatının en önemli resimlerinden biri olarak kabul edilen Venüs’ün Doğuşu, o dönemin köklü İtalyan ailelerinden biri olan Mediciler için yapıldı. Medici ailesi 15. yüzyılda özellikle Floransa bölgesinde politik ve ekonomik olarak çok güçlüydü ve sanata da meraklıydılar.
Venüs’ün Doğumu
Venüs, bu resimde bir deniz kabuğunun içinden doğarken görülüyor. Bu imajın farklı farklı pek çok yorumu olsa bile Avusturyalı sanat tarihçisi Ernst Gombrich tarafından öne sürülen teze göre, bu resim Neo-platonculuğu tasvir ediyor. Temel olarak neo-platonculuk, tüm evrenin tek bir kaynaktan oluştuğunu savunur. Burada da ilahi aşkın Neo-platoncu bir ideali gösterdiği düşünülüyor. Resim, Floransa’daki Uffizi Gallery’de sergileniyor.
7. The Last Supper – Leonardo da Vinci (1452-1519)
Yine dünyanın en ünlü ve tartışmalı resimlerinden biri de Son Akşam Yemeği..
1495-1498 yılları arasında Leonardo da Vinci tarafından yapılan Milan kentindeki Santa Maria delle Grazia Kilisesi için yapılan eseri, Milan Dükü Ludovico Sforza sipariş etmiş. Hz. İsa tarafından 12 Havari içinde kendisine ihanet edenin açıklandığı bir ortamı tasvir ederek resimde çeşitli restorasyon çalışmalarına rağmen epey yıpranmış halde. Salvador Dali, Andy Warhol, Zeng Fangzhi de dahil olmak üzere pek çok sanatçı tarafından tekrar yapılan bu resim, 2003 yılında vizyona giren The Da Vinci Code filminden sonra daha da popüler hale geldi. Resim, yapıldığı günden beri Milan’daki kilisede sergileniyor.
8. Las Meninas – Diego Velazquez (1599-1660)
Las Meninas, Türkçesiyle “Nedimeler” İspanyol Altın Çağı’nın önemli sanatçılarından Diego Velazquez tarafından 1656 yılında yapılmış bir resim. Madrid’deki kraliyet ailesinin bulunduğu bir odayı tasvir eden resmin solunda Velazquez’in kendisi de görülebiliyor. Sanat tarihçileri tarafından yoğun bir şekilde analiz edilen bu resim, gerçeğin ve gerçek olmayanın ne olduğuna dair epey soru işareti meydana getirmiş durumda. Ressam aynı zamanda resim tekniğinin yanında çalışma etiğiyle de öne çıkan bir isim. 17. yüzyıl İspanya’sonda sanatçılar yüksek statüye sahip değildi, ancak Velazquez kral 4. Philip’in saray nazırı olacak kadar yüksek bir mevki elde edebilmişti. Resim günümüzde Madrid’deki Museo del Prado’da görülebilir.
9. The Night Watch – Rembrandt (1606-1669)
Hollandalı ressam Rembrandt tarafından 1642 yılında tamamlanan bu eserde Kaptan Frans Banning Cocq ve teğmen Willem van Ruytenburch arkadaşlarıyla birlikte savunma yapar bir haldedir. Resmin ne anlama geldiği konusunda pek çok söylenti vardır, yani resmin nasıl bir olayı betimlediği tam olarak belli değildir. Buna karşın resimdeki gölgelerin sarı ağırlıklı olması, resmin muhtemelen İspanya civarındaki bir kavga ya da savaştan sonraki zafer coşkusunu tasvir ettiğini düşündürmektedir. Hollandalı protestanlar ve Hollandalı katoliklerin bir araya gelişi ile İspanya’da savaş ve isyan duyguları uyandırmak gibi yorumlar da mevcuttur.
Bunlara ek olarak bu resim üç özelliği ile bilinir: Rembrandt’ın kendine özgü ışık kullanımı, resmin zihinde hareket algısı uyandırması ve devasa boyutu! 3.5 metreye 4.2 metre boyutlarında olan resim Amsterdam’daki Canon of Amsterdam’da görülebilir.
10. A Sunday Afternoon – Georges Seurrat (1859-1891)
Puantilizm, yani noktacılık adıyla bilinen bilimsel resim tekniğini ustalıkla kullanan Fransız post-izlenimci ressam Georges Seurrat, bu eseri 1884-1886 yılları arasında yaptı. Nokta darbelerini minik fırça darbeleriyle harmanlayan ve zıt renkleri başarıyla kullanan Seurrat, bilim insanı arkadaşları Michel Eugene Chevreul ve Ogden Rood’dan esinlenerek bu yöntemi benimsedi. Paul Signac, Van Gogh, Henri Edmund Cross gibi ressamların da puantilizm tekniğini kullandığını belirtelim. Resim bugün, Art Institute of Chicago’da sergileniyor.