Neydi travma?
Daha doğrusu psikolojik olarak değerlendirdiğimizde asıl değinmek istediğim travma ‘yaşanılan veya şahit olunan çok kötü olaylara (cinsel taciz, fiziksel ve duygusal istismar, kazalar, cinayet, felaketler) verilen duygusal tepkilerdir’ şeklinde tanımlanır. Nasıl tanımlandığı değilde yaşanılan şeylerin travma olup olmadığı tartışılır. Şuan herhangi bir insana sorsanız ben şunu yaşadım bunu yaşadım bunlar travma der ki diyebilir çünkü herkesin bir olayı yaşama şekli , verdiği tepki hatta o olayı unutma şekli bile farklı. Kimseyle dert yarıştırmak hic kimsenin haddine olmamalı bence.
Travmam yok diyenin bile dışarıdan etkin bir olay yaşamasada ailesinde yaşadığı bir travması vardır çünkü insanız ve mükemmel değiliz. Zaten çocuklar olarak ebeveynlerimizin çokta bilinçli olarak bizi yetiştirdiğini sanmıyorum ama sanmayın ki ben onları bunlar için suçluyorum sonuçta şuanki karakterimin oluşmasında onlarin payı büyük. Beni bu zamana kadar yetiştirip büyüttuler teşekkürler iyiki varlar. Neyse konu bu mu değil tabiki iyiki varlar ama travmalarımda var. Gerçeklerden kaçamıyoruz maalesef.
Neden ‘psikolojik travma ve travmalar’ üzerinde duruyorum çünkü kendimi şu 1 haftada gözlemlemeye başladım anladım çözümledim ve bir yorum getirdim ki bunu ben düşünmüyorum sadece bir çok dizide de işlenmiş bir konudur. Yorumumda şöyledir; aileden gelen yaşanmışlıklar iyi veya kötü (yeterince kötüyse ve çok etkilendiyseniz travma) bizim hem arkadaş ilişkilerimizde hemde karşı cinsle olan ilişkimizde bir şekilde kendini ele veriyor.
Kimisi bunu düşündüğünüzde geçmişte yaşamak şeklinde yorum yapsada şuanki davranışlarınızın mimarinin geçmişte olan şeyler yani travmalar olduğunu anlamazlar. Bu demek değildirki travma adi altında her şeyi yapmak hakkınız. Tabiki öyle değil yeni nesil olarak bunun bilincinde olduğumuzun ve ailelerimizin bizi yetiştirirken yaptıği yanlışları yapmamak için elimizden geleni yapacağımızı düşünüyorum. Şahsen ben öyle olacağım.
Herkesin travmasi kendine kimseyle yarış yapmak değil amacım. Sadece travmalar travma olarak kaldığı sürece kendimi bulamıyorum. Duygularimi hislerimi unutabilen biri değilim ve kötü olanda şu bilerek yapmıyorum. Ortaokuldaki akranlarımin yaptığı her şey rüyamda karşıma çıkıyor. Şuanki ben onlarla tartışıyor. İşte bilerek yapmıyorum dediğim olayda bu. Ben düşünmesem de doğru kelime bilinçaltı mi emin değilim ama bilinçaltımda saklanıyor bunlar. 8.5 yıl geçti üzerinden. Halbuki çocuktuk hepimiz değil mi? Şuan üzülmüyorum bunlara hele dert hiç edinmiyorum ama onlar peşimi bırakmıyor. Bu sadece basit bir örnekti derinlerde aileden gelen travmlarım var maalesef. Yani demem o ki travmalar hayatimizı yönetmiyor ama travmayi yaşatan kişiye karşı bir on yargi geliştiriyor istediği kadar dünyanın en iyisi olsun travmalar silinmiyor.
Bu 1 haftalik süreçte evimden uzaktayım ve kendimi gözlemlemeye alan bulduğumu söyleyebilirim. Ben genelde kaçarım düşünmemek için cunku düşününce davranışlarımın nedenini anlıyorum sonra travmalar geliyor aklima. Her şeyin nedenini anlamak zorunda değiliz sonuçta oldu ve bitti. Kaçmakta Ankara’mın sokaklarina atmak kendimi. Şu 1 haftada bile çok özledim. Burda kendime gelemiyorum.
Özetle travmalarımızı kabullenip yola devam ediyoruz yapılacak bir şey yok ya da var durun yeterli maddi imkana sahipseniz travma yaşatan kişiyle bir uzman psikolog görüşü iyi olabilir.