Teknolojik Değişim
Teknoloji (“zanaat bilimi”, Yunanca: τέχνη; tekno, “zanaat, beceri, el sanatları”; ve Yunanca: -λογία; -loji[3]) mal veya hizmetlerin üretiminde veya buna yönelik amaçların gerçekleştirilmesinde kullanılan beceriler, yöntemler, işlemler, tekniklerin derlenmesi veya bilimsel araştırmalardır. Teknoloji teknikler, süreçler vb. bilgiler olabileceği gibi makineler, bilgisayarlar, çeşitli cihazlar ya da fabrikalarda yerleşik olarak bulunabilir. Bunun gibi şeyleri bir birey ayrıntılı bilgi olmadan çalıştırabilir.
Teknoloji ile şekillenen dünyamızda insanların eğitimine vermemiz gereken önem, herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Bireyleri eğitirken, onların yaşamlarında kullanacakları temel bilgilerin yanında, bu temel bilgileri günün teknolojik araçlarıyla desteklemek ve bu teknolojilerin kullanımı hakkında bireyleri yetkin kılmak gerekmektedir. İletişim ve etkileşim olanaklarının hızla geliştiği zamanımızda, insanlar sürekli öğrenme ve öğrendiklerini yeniden yorumlama ihtiyacındadırlar. Günümüzde insana yapılabilecek en iyi yatırım olarak görülen yaşam boyu öğrenme, insana ve bilgiye daha çok yatırım yapma, dijital okuma yazma da dahil olmak üzere temel bilgi ve becerilerin kazanılmasını teşvik etme, esnek ve yenilikçi öğrenme fırsatlarını genişletme anlamına gelmektedir. Küreselleşme ile birlikte bilim ve teknolojideki gelişmeler günümüz toplumlarının gerektirdiği insan gücü profilini belirleyen temel etmenler olmuştur. Günümüzde toplumlar artık, “kendini geliştiren” ve “yaşam boyu öğrenme” becerilerine sahip bireylere gereksinim duymaktadır (Soran, Akkoyunlu ve Kavak, 2006). Yaşam boyu öğrenme tanımlarına bakıldığında, genellikle değişen bilginin niteliğine ayak uydurabilecek rekabetçi bireyin yaratılması fikri öne çıkmaktadır. Bilginin yalnızca basılı formatta üretildiği ve paylaşıldığı geçmişte, kişilerin bilgi tüketicileri olmaları için temel becerilere(okuma-yazma, konuşma, dinleme) sahip olması yeterli olmuştur. Ancak teknolojide yaşanan gelişmeler, gerek bilginin üretiminde, gerekse üretilen bu bilginin elde edilmesi, kullanılması ve paylaşımında alışılmışın dışında becerilerin kazanılmasını kaçınılmaz kılmıştır (Polat, 2006). Geleceğin gereksinimlerine yanıt verebilen bireylerin yetiştirilmesi için, artık okullarda ve tüm eğitim kademelerinde bilgi teknolojileri kullanımı eğitiminin verilmesi gerekliliği bilinmektedir.
Son yıllarda dünya ekonomisinde, ekonomik, toplumsal ve teknoloji alanlarda yaşanan değişimler, yeni ekonomi kavramı ile açıklanmaktadır. Birbirleriyle yakından ilişkili karmaşık süreçlerden oluşan bu gelişmeler, toplumların artık dünya ölçeğinde düşünüp yaşaması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Yeni ekonomi, bir taraftan 90’lı yıllardaki ABD deneyimini ve bu deneyimin enformasyon ve iletişim teknolojileri ile bağlantısını kurarken, diğer taraftan, küresel rekabet ve hızlı teknolojik ilerlemelerle birlikte ekonomilerin kuralları ve kurumlarıyla yeni bir değişim sürecine girdiğini ifade etmektedir. Enformasyon ve iletişim teknolojilerindeki yenilikler sonucu, ekonomide yaşanan belirgin ve kalıcı etkiler mikro ve makro düzeyde pek çok kavramın yeniden tanımlanmasını gerektirmektedir.
TEKNOLOJİ önü alınamaz bir hızla büyümeye devam ediyor. Bu kadar hızla gelişen bir sektörde, ne kadar yol alındığını görmek için bazen geriye bakmak gerekebiliyor. Aslında teknolojinin asıl mucizesi de işte o zaman gerçek yüzünü gösteriyor. 20 yıl öncesine döndüğümüzde o zaman için çığır açan teknoloji olarak anılan pek çok ürün bugün, akıllı bir cep telefonunun içine sığmış durumda. Tabi ki fotoğrafta görünmeyen, hesap makinesi, uzaktan kumanda, gameboy gibi cihazların da telefonun içinde olduğunu unutmamak gerekiyor. Teknoloji meraklısı gençler için 20 yıllık bir süre fazla geliyorsa, son 8 yılda bu teknolojilerin nasıl hayatımıza işlediğini çok net bir şekilde ortaya koyan bir başka fotoğraf da mart ayında Vatikan’da gerçekleşen yeni Papa’nın seçiminde çekildi. 2005 yılında Papa John Paul II’nin hayatını kaybettikten sonra bedeninin halk tarafından ziyaret edilmesi için sergilendiği gün çekilen fotoğrafla, Arjantinli Kardinal Jorge Mario Bergoglio’nun 266’ncı papa seçildiği gün Vatikan’da yakalanan kare, dijital çağ’ı yansıtan en güzel fotoğraflardan biri. 2005 yılında kalabalıkta yalnızca 1-2 kişinin cep telefonuyla fotoğraf çektiği görülürken 2013 yılında mobil iletişimdeki gelişimin, davranışları nasıl etkilediğini görmek mümkün.