Bugün ki konum insanlar olsun bakalım. Karmaşık tarifi olmayan canlıyı bahsetmek zor olacak. Aslında insanları tanımaya çalışmak ilk akla gelen oluyor vaktini harap ettiğin zamanlar diyelim. Benim tekniğim farklı arkadaşlar evden çıkarım giderim bir sahil kenarına açarım sandalyemi hani bu plaj sandalyesi olan elimde termosum koyulurum işime. İşim derken dediğinizi duyar gibiyim. İnsanları uzaktan izlemek dinlemek sabır ister. En zoru dinleyip insanlara fikrini söyleyememek desem. Düşündüğüm fikrimi söylesem fikir ayrılığından dolayı yorulmak susmak bu sıra seçtiğim en iyi en sık kullandığım teknik diyebilirim.
Aslında normal şartlarda ailende de bu olmuyor mu? Bir ortamdasınız bir fikir söylersiniz ya sizi duymazlar ya da o ortamda duyulmayacak derecede yoksunuzdur. Varsınız kendinizce ama fikirleriniz düşünceleriniz sesiniz bile diyebilirim negatif o ortamda. Peki o ortamda kaç kere daha bulunursunuz sizce ? Ne kadar daha yok sayılmak ister ki bir insan? Tek çözüm uzaklaşmak dersin buna ama bu durumda yaptığım bir teknik var benim susarım konuşmam o insanın konuşma tarzına davranış el kol hareketlerine mimiklerine bakarım. Onu kendinden bile daha iyi tanıyacak hale gelirsin. Bu bir kalkan gibi diyelim o insana karşı alınmış bir kalkan sana yapacağı her hareketine söylediği söze verilecek tam yerinde cevapların oluşur.
Kısacası konuyu bitiş noktasına ilerleteyim. Arkadaşlar çağımızın sorunu insanlar kim olduğu nasıl olduğu yaşı tipi yakınlık derecesi önemli değildir. Seni yoruyorsa sen fikrini beyan edemiyorsan edebilsen bile kendi doğrusu vardır. O noktada senin fikrin düşüncen koca bir sıfır onun gözünde etkisiz elemansın zorlamayacaksın. Yorulan sen olacaksın nefesin psikolojin her şeyinle sen yorulacaksın. Gerek var mı buna boş versene kahveni yap geç kenara kafanı dinle. Arada da olsa kendini soyutla sende yeri geldiğinde nötr ol insanlara. Yoran insanlardan yorulmadan uzaklaş. Arkadaşlar ihtiyacımız olan şey sahil kenarında görseldekinden bir tane olmasıydı..