Herkese merhaba. Bugün ki yazımda “Öğrenme güçlüğü olan kaynaştırma öğrencilerinin matematik öğretiminde TDBT’nin uygulanmasına ilişkin görüşleri nelerdir?” sorusundan meydana çıkılarak Osman AKTAN ve Yusuf BUDAK tarafından yapılan araştırmanın aşamalarını ve sonuçlarını sizinle paylaşmak isterim. Öncelikle konumuzla alakalı makalede de yer verilen bazı kavramlar üzerinde durmak istiyorum. Bu doğrultuda ilk olarak özel eğitim kavramını inceleyelim. Özel eğitim; akranlarından ayrılan özelliklere ve bu özelliklerinden kaynaklanan ihtiyaç ve yeteneklerine göre öğrencilerin gelişimlerini sağlamayı, onları akademik ve sosyal hayata üretken bireyler olarak hazırlamayı amaçlayan eğitimdir. Özel eğitimli bireyler farklı türde özel gereksinimlerine göre sınıflandırılmaktadır.İncelediğimiz makalede ilgilendiğimiz özel eğitimli bireyler öğrenme güçlüğü yaşayan bireylerdir. Öğrenme güçlüğü yaşan bireyler özel eğitimli bireylerin %3 ‘ünü oluşturmaktadır.
Öğrenme güçlüğü; standart ölçme araçları ile yapılan değerlendirmeler sonucunda, bireyin yaş, zihinsel kapasitesi ve eğitim düzeyi göz önünde alındığında, yazılı ve sözlü dil becerileri, akıl yürütme veya matematiksel becerilerin edinilmesinde belirgin güçlük olarak ifade edilen, özel eğitim gerektiren heterojen bir güçlüktür.Öğrenme güçlüğü olan bireylerin, öğrenmede yaşadıkları problemlerden kaynaklı olarak mevcut eğitim performansları ile tahmini eğitim potansiyelleri arasında farklılıklar söz konusudur . Öğrenme güçlüğü, okuma, yazılı anlatım ve matematik güçlüğü olmak üzere üç farklı boyutta ortaya çıkmaktadır.
Günümüzde özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerde yaygın olarak kaynaştırma uygulamalarına göre eğitim uygulanmaktadır. Kaynaştırma uygulamalarını tanımlarsak özel gereksinimli öğrencilerin eğitimlerini destek eğitim hizmetleri de sağlanarak normal gelişim gösteren akranları ile birlikte tam ya da yarı zamanlı olarak sürdürülebilmesi esasına dayanan özel eğitim uygulaması olarak kabul edilmektedir. Kaynaştırma eğitimine devam eden öğrencilerin matematiksel becerileri beklenen düzeye göre düşüktür..Bu öğrenciler, matematiksel işlemleri yapmakta zorlanmakta, işlem yaparken zaman sorunu yaşamakta, sayılar arası ilişkiler, zaman kavramı, ölçme, sayısal miktarları tahmin etme; zihinsel işlemleri çözme, problemler ve problemleri anlayıp çözüm seçeneklerini ortaya koymada güçlük yaşamaktadırlar. Öğrenme güçlüğü yaşayan öğrenciler bu matematiksel becerileri uygulama noktasında problem yaşarlar.
Makalemiz öğrenme güçlüğü yaşayan bireylerin işbirlikçi öğrenmeye dayalı matematik eğitimine yönelik görüşlerini kapsamaktadır.Makalede kullanılan işbirliğe dayalı öğrenme yöntemlerinden Takım destekli bireyselleştirme tekniği (TDBT) özellikle Matematik dersinde bireysel öğretimi başarılı kılabilme amacıyla hem bireysel hem de grupla öğrenme amaçlayan bir öğrenme tekniğidir. Tekniğin hem bireysel hem grupla öğrenmeyi desteklemesi, grup çalışmaları yoluyla öğrenciler arasında sosyal becerilerin geliştirilmesine katkısı nedeniyle kaynaştırma eğitiminin felsefesine uygun bir öğrenme tekniği olduğu söylenebilir.Bu amaçla ilkokul 4. sınıf düzeyinde 3 ayrı sınfta bulunan bulunan 18 öğrencide – 3 öğrenci öğrenme güçlüğü yaşayan kaynaştırma öğrecisi- takım destekli bireyselleştirme tekniği kullanılarak 6 hafta(30 saat) boyunca ‘uzunluk ölçme ve eşit parçalara bölme ’ kazanımları işlenmiştir. Bu kazanımların öğretilmesinde normal öğrencilere günlük öğretim planı uygulanırken, öğrenme güçlüğü yaşayan kaynaştırma öğrencilerine ise Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı (BEP) ve Bireyselleştirilmiş Öğretim Planı (BÖP) uygulanmıştır. İşlenen derslere göre öğrencilere yarı yapılandırılmış görüşme formu üzerinden 7 adet soru yöneltilmiştir.
Takım destekli bireyselleştirme tekniği uygulanırken her hafta heterojen ve değişken takımlar oluşturulmuştur. Her takımdaki öğrencilere görev tanımları yazan kartlar verilmiştir. Yapılan analizler sonucunda kaynaştırma öğrencilerinin Takım destekli bireyselleştirme tekniğine bakış teması, öğrenme aşamasına yönelik öğrenci görüşlerinden oluşmaktadır. Temaya göre öğrenci görüşleri incelendiğinde öğrencilerin dersi beğendiklerini derste eğlend,klerine dair olumlu yorumlar alınmıştır. Öğreetim çıktıları teması, derse yönelik tutum ve ders başarısı olamk üzere iki alt kategoride öğrenci yorumlarını barındırmaktadır. Öğrencilere göre ders başarılarının arttığı , matematik dersini sevdiklerine dair görüşlerde bulunmuşlardır. Takım destekli bireyselleştirme tekniğine dayalı öğretimin uygulanması temasında ise uygulamanın olumlu ve olumsuz yönleri olmak üzere iki alt başlık bizi beklemktedir. Bu temada uygulamanın olumlu yönleri olarak öğrenmeyi sağladğı, akran desteğini sağladığı, matematiği günlük hayatta kolaylaştırdığına yönelik düşünceler yer almaktadır. Olumsuz yönler olarak da öğrencilerin takım içinde sorunlar yaşadığı yer almaktadır. Takım destekli bireyselleştirme tekniğin sosyal çıktılarırnda değer kazanma ve sosyal kabul alt başlıkları yer almaktadır. Tekniğin sosyal boyutunda öğrencilerin arkadaşlık, sevgi, saygı, yardımlaşma gibi değerlerin gelişimini desteklediği, sosyal kabul açısından ise öğrenciler arasında arkadaşlık bağlarının güçlendiği, sorun yaşanılan öğrenciler ile iyi ilişkiler geliştirerek arkadaşlık bağları kurdukları ve arkadaşlık yapmaya başladıkları gibi söylemler yer almaktadır.
- “Önceden kimse benimle konuşmazdı. Arkadaşlarımın beni sevdiğini fark ettim çünkü daha önce hiç sevginin farkına varamamıştım. (KÖ3)”
- “Takım kurduk herkes birbirine yardım etti, yanlışlarımızı düzelttik, çalışkan öğrenci olduk. (KÖ2)”
Son olarak da etkinliğin uygulanmasına yönelik öneriler temasında takım düzeni, öğretim uygulaması ve öğretimde ödüllendirme adı altında üç alt kategoriden oluştuğu görülmektedir. Bu temaya yönelik takım düzeni ile ilgili olarak takım üyelerinin değişmeksizin aynı kişilerden oluşabileceği, takım üyelerin öğretmen tarafından seçilebileceği, öğretim uygulamasına yönelik olarak teknikten farklı derslerden yararlanılabileceği, öğretimde ödüllendirme boyutunda ise öğrencileri motive etmek adına tüm takım üyelerine belge ve farklı hediyeler verilebileceği yönünde görüşler gelmiştir.
Araştırmanın sonucuna göre öğrenme güçlüğü yaşayan kaynaştırma öğrencilerinin takım destekli bireyselleştirme tekniği sayesinde derse yönelik olumlu tutum geliştirdiğini ,ders başarısının arttığı, sosyal ilişkilerine olumlu katkısı olduğu gözlemlenmiştir. Öğrenci takımlarının birincilerinin ödüllendirilmesi öğrencilerin motivasyonunu arttırmıştır. Bu sayede öğrenciler matematik dersini oyun olarak görerek keyifli vakit geçirmişler. Ayrıca hiç iletişim kurmadıkları arkadaşlarıyla paylaşımda bulunarak yakınlaşmışlardır.
Araştırmada da gözlemlediğimiz gibi kaynaştırma öğrencilerini sınıfın dinamik yapısına katmak için bu tarz takım destekli bireyselleştirme tekniğini kullanabiliriz. Bu sayede öğrencilerin sınıfta aktif rol almasına olanak tanıyabiliriz. Sınıfa getirdiğimiz materyallerler ilgilerini çekerek derse motive olmalarını sağlayabiliriz.Bireysel farklılıklarını göz önünde bulundurarak ve onların sınıftaki varlığını yok saymadan derslerimizi işlemeliyiz. Kısacası eğitimde bize daha çok ihtiyacı olan bu bireyler hakkında daha çok bilgi sahibi olmalıyız. Hepimiz de bu farkındalığın oluşması dileğiyle. İyi günler 🙂