Özlediğimiz ligimiz bu hafta ile birlikte başladı. Hatta öyle bir başladı ki sanki geçen sezon hiç bitmemiş gibi. Hakemler yine aynı şekilde hatalar yapmaya devam ediyor. Beşiktaş kaldığı yerden iyi futboluyla devam ediyor, Fenerbahçe’de hoca, sistem değişti ama hala geçen sezon ki gibi Altay Bayındır ve Attila Szalai’nin müthiş performansı sayesinde maç kazanıyor. Şimdi bazı maçlara bakalım. Ha şunu da yazayım eleştireceğim bir konu var onu en sona görüşümü yazacağım.
Fenerbahçe ile başlayalım. Fenerbahçe’de bariz bir şekilde 3-4-3 sisteminin daha oturmadığı belli oluyor. Bu sistemde belli ki orta sahadaki 4’lünün sağ ve sol kanatlardaki oyuncuların hem savunma yönü hem de hücum yönünün kuvvetli olması lazım. Fakat Ferdi Kadıoğlu ve Osayi Samuel’in o yönde zaafları var. Fenerbahçe’nin Adana Demirspor karşısında bu kadar kısır kalmasının sebebi 3’lü savunma sistemidir bence. Çünkü Fenerbahçe’nin ilk 11’inde orta sahasında defansif yönü kuvvetli sadece Gustavo var. Gustavo’da orta alanda top kapamayınca bu sefer ileride ki Mesut ve İrfan’ın da savunmaya yardım etmesi, top çalması gerekiyor ve bu da Fenerbahçe’nin hücumda etkisiz kalmasına yol açıyor. Transferler Vitor Pereira’nın istediği gibi yapılır ve sistem tam oturtulur o zaman bende kararımı düşüncemi olumlu yönde değiştiririm ama şuan bence maçı izlerken 4-2-3-1 veya 4-3-3 gibi 4’lü savunma oynatılsa daha mı iyi olur diye düşünmedim değil. Tabi Fenerbahçe’nin her zaman olduğu gibi şansızlıklar başını bırakmıyor o da ayrı bir konu. Daha ilk haftadan takın en önemli isimleri teker teker sakatlık geçirdi. İnşallah en kısa zamanda takıma katılırlar.
Beşiktaş’a gelelim. Beşiktaş zaten geçen sezonki kadrosunu büyük ölçüde korumuş ve önemli takviyelerle gücüne güç katmıştı. Beklenildiği gibi de başladı. Sürprize izin vermedi ve Rizespor karşısında 3-0 gibi net bir skorla galip geldi.
Trabzonspor ise bu sezonun şampiyonluk adaylarından biri olduğunu daha ilk haftada Malatyaspor deplasmanında aldığı 5-1’lik farklı galibiyetle gösterdi. Kadrosuna zaten önemli transferler yaparak 4 büyükler içinde bence transfer şampiyonu olmuştur. Bunu da ilk haftadan güzel oyunla farklı galibiyetle aldığı 3 puanla gösterdi.
Şimdi gelelim başta da söylediğim eleştireceğim konuya yani Galatasaray’a. Şimdi Galatasaraylı okuyucular kusura bakmasın doğruya doğru konuşacağım. Galatasaray 2-0 kazandı kutluyorum fakat galibiyetin önüne geçen gereksiz bir olay yaşandı maç içinde. Marcao ve Kerem arasında yaşanan kavga. İlk başta şunu söylemek istiyorum, zamanında Galatasaray-Fenerbahçe maçında Fenerbahçeli oyuncu Jailson o zaman ki Galatasaray oyuncusu olan Belhanda’ya maç sonunda tokat attı diye 8 maç ceza almıştı, şimdi Marcao kafa ve yumruklarla takım arkadaşını dövdü diye kaç maç ceza alıcak çok merakla bekliyorum. Gelelim Galatasaray’daki bu soruna, bu olay aslında birkaç zaman öncesine dayanıyor. Yani bu Marcao’nun ilk olayı değil. Hatırlarsanız Galatasaray Ümit Milli takımla bir maç yapmıştı ve o maç çıkan olaylar nedeniyle yarıda kalmıştı. Orda da baş aktör Marcao. Benim şahsi düşüncem hiç kimse Galatasaray, Fenerbahçe veya Beşiktaş yani hiç kimse hiçbir kulüpten büyük değildir ve bu oyuncunun kadro dışı kalması gerekmektedir. Maçı izlerken benim anlamadığım bir konuda, Fatih Terim Marcao Kerem’i dövdükten sonra hakeme niye itiraz ediyor. Kurallar gereği böyle bir hareket kendi takım arkadaşına da yapsan rakip oyuncuya da yapsan kırmızı karttır. Gerçekten neye itiraz ettiğini anlamadım.
Sonuç olarak özlediğimiz ligimiz bir tane kara olayla birlikte başladı. Bütün takımlara başarılar diliyorum.