Gelecekte olacakların ön fragmanını yaşıyoruz.
Kocaeli’de “T.C Devlet Demiryolları’nın Hereke’de yürüttüğü 3’üncü hızlı tren hattı inşaat çalışmaları nedeniyle 28 Aralık Pazartesi akşamı saat 23.00’den 30 Aralık Çarşamba günü saat 23.00’e kadar Yuvacık Barajından beslenen hatlarda 48 saat süre ile su kesintisi yapılacaktır” duyurusu yapıldı. Daha sonra İSU’dan hangi mahalle kaç saat bu su kesintisinden etkilenecek onların bilgisi verildi.
Pandemi döneminde hijyen çok önemli iken bu su kesintisi yapılmalı mıydı?Tartışılıyor.
Benim değinmek istediğim ise bu değil. Bu iki günlük su kesintisini ele alarak gelecekte susuz kalacağımız günleri düşünmemiz gerekiyor.
Su kesintisi yapılacağı duyurusuyla birlikte plastik bidon satışları patladı, su satış bayilerinde su kalmadı. Muhtemelen panik halinde ihtiyacımız olandan fazlasını depoluyoruz.
Duyuru yapıldığı andan itibaren -kesintiden önceki 24 saati özellikle- yapılan su tüketiminin kamu ile paylaşılmasını isterdim. Susuz kalacağız korkusuyla nasıl su stokladığımızı görebilmek için. Rakamlar açıklanırsa konuşmak daha kolay olurdu ama öngörüm çoğu insanın 2 günlük değil 1 haftalık su tüketimi kadar suyu depoladığıdır.
25 litre diye bir belgesel vardı. İklim krizine karşı bir şeyler yapmazsak ilerde günlük 25 litre su ile sınırlı hakkımız olacağı, daha sonra da içecek dahi suyumuz kalamayacağı ile ilgiliydi. Şu an yaşadığımız sınırlı su kesintisinde minimum suyla yaşamayı deneyimleyeceğiz. Ama şanslıyız çünkü suyun ne zaman verileceğini biliyoruz. Ve herkes haddinden fazla suyu stokladı.
Düşünmemiz gerekense şu; iki gün için tonlarca su depoladık… sularımız bittiğinde depolayacak bir şeyimiz de olmayacak. Kesilen suların ne zaman geleceğini kimse bilemeyecek. Suyun borsada işlem görmesinden sonra, su savaşları da ütopik değil.
Su hayattır. Suyu temiz tutalım. Su tüketimini azaltalım. Gelin bunla ilgili eğitimler verelim. Çöpleri geri dönüştürelim. Atıkları sıfırlayamasak da ayrıştıralım.
İklim krizi büyüyor. İklim krizinin aşısı yok.