Dünyadaki teknolojik gelişmeler her alanda olduğu gibi iletişim teknolojisini de etkilemiştir.Hızla gelişen teknolojik araçlar insanlar arası iletişim ve etkileşimi farklı bir boyuta taşıdı.Bu değişimin baş faktörü ise internettir. İnternet kullanımı toplumumuzda hızla yaygınlaşan bir yayın organıdır. Bu yaygınlaşma toplumun her kesimini etkilemiş ve dilde bir değişim yaratmış.
DİL DÜNYADIR
Dil dünyadır .Dilimiz aracılığıyla düşünüp fikir verebiliriz .Ama bu dil standart ve doğal mecralardan çıkarılmış, kısaltılmış , sıkıştırılmış tostmodern zamanlarda gerçeklikle bağı koparılmış. Dil yaşayan bir canlıdır. Dil doğar, zaman içerisinde değişir ve tekrar yok olur gider ama bu yok oluş biyolojik anlamda değildir, aksine gelecek kuşaklara aktarılma anlamında bir yok oluştur; burada canlı olma işlevlerinin çeşitliliği için mevcuttur. Ancak bu gelişim içerisinde dilimize ne kadar yabancı sözcük alırsak dilimizin yok oluşu , asimile oluşu o kadar hızlı olur .Bunun önüne geçmek için başta sosyal medyadaki dilimize yapılan saldırılardan , anlamsız sosyal medya dilinden kendi dilimizi korumalıyız . ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN bu konuda çok güzel bir sözü var : “ Ülkesini yüksek istikbalini korumasını bilen Türk milletini dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. Türk demek dil demektir.” diyor.
Ayşe Necmiye Alpay’a göre dil kavramı yalnızca sözel ana dilimiz değil kendimizi ifade etmemize yarayan görsel ,işitsel ve simgesel diller gibi her türlü araç gereçleri de kapsıyor. Bu sebeple son zamanlarda teknolojinin etkileri sonucu akıllarda oluşan “ Dil çaresizleşiyor mu ? ” sorusuna bütün bu araç gereçlerin (görsel diller, işitsel diller, simgeler vb.) her birinin çaresizleştiğinden bahsetmenin mümkün olmadığını belirtiyor.
Ancak zaman zaman İngilizceye başvurmak çaresizlik değil ihtiyaçtır. Çünkü günümüzde uluslarası iletişim dili olarak İngilizce kullanılıyor. Bu dilde de Türkçe bazı karakterlere yer verilmiyor , ortak bir iletişim sağlamamız ve yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için İngilizceye başvurmak zorundayız . Bu zaman zaman kullanılan İngilizce sözcüklerin bizi etkisi altına aldığı anlamı taşımaz .
Sosyal medya dili kişiler arası iletişimde yeterli değildir .Bunu salgın döneminde çevrim içi derslerde de deneyimledik .Hala o dönemde oluşan eğitim açığımızı kapatamadık , sosyal medya dili yeterli olmadı olamaz da . Öğretmen öğrenci veya öğrenci öğrenci arasındaki iletişimin istenildiği gibi sağlanılmadığı için maalesef eğitimin adeta felç olduğu bir dönemi geride bıraktık .Biz insanlığın en eski tarihinden beri konuşmaya iletişim kurmaya ihtiyaç duymuşuz dolayısıyla bu ihtiyaç sosyal medyanın yeterli geleceği bir boyut değildir .
Sosyal medya dediğimiz zaman akıllara ilk gelen sosyalleşmek olsa da yanılma payı yüksek çünkü sosyal medyada sosyalleşirken arka planda ailemizle sevdiklerimizle önümüze bir duvar örmüş oluyoruz . Eskiden bir tanıdığımız hasta olduğu zaman geçmiş olsuna gidilirdi. Şimdi öyle mi bir geçmiş olsun mesajı yazıp yanına bir de emoji koyuyoruz karşıdaki kişiye hissettirdikleri aynı mı diye düşünmüyoruz bile . Bu iki etkileşim arasında yadsınamaz bir fark var biz ne kadar fark etmesek de samimi yapmacıksız ilişkiler artık geride kaldı.
MEDYANIN ÇOÇUK GELİŞİMİNE ETKİSİ
Sosyal medyanın çocuk dil gelişimi üzerindeki olumsuz etkileri de ihmal edilemez. Günümüzde ebeveynlerin bir kısmı çocuğu oyalansın ağlamasın diye eline telefon,tablet veriyorlar . Ancak çocuk hangi platformları kullanıyor takip etmiyorlar. Öğrenme çağındaki bir çocuk neye maruz kalırsa hayatına onu uyarlar. İzlediği içeriklerdeki dil hataları ,telaffuz yanlışlıkları , dilimizde olmayan kısaltmaları fark etmeden kullanmaya başlıyorlar bu da çocukta konuşma bozukluğu olarak önümüze çıkıyor.
EMOJİLER VE YETİŞKİNLER
Yetişkin bireylerde kısaltılmış aslına itibar etmeyen kelimeleri , duygularını yansıtmayan emojileri hayatlarının bir parçası haline getirmiş. Standart emojiler kullanılıyor ve bu emojilerin kendi duygularımızı karşımızdakine aktarmasını bekliyoruz bu standarize emojiler bizim iletişimimizi öznellikten ve özellikten uzak bir yere taşıyor. Mesela milyonlarca insan aynı gülen emojiyi kullanıyor ama milyonlarca insan ne aynı gülümseyişe sahip ne de aynı duyguları hissediyor.
Sosyal medyanın iletişime zararları bu kadarla da sınırlı kalmayıp klavye delikanlılığı diye bir tabiri hızla yaygınlaştırıyor. Normal şartlarda insanların yüzüne kullanamayacakları ifadeleri , küfürleri çekinmeden klavyeden karşıdaki kişiye kullanmayı kendilerine hak olarak görüyorlar ve ikiyüzlü , yapmacık , cesaretten yoksun ilişkilerin sayısı hızla artıyor. Bu ilişkilerin devam etmemesi için insanların sosyal medya dili ve günlük dil arasındaki farkı en aza indirgemesi gerekiyor.
TABELALARDA AFİŞLERDE DİL
Dışarıya çıktığımız zaman sürekli yabancı kelimelerle kurulan dükkan, alışveriş merkezi isimlerine maruz kalıyoruz . Bu afişlerin , pankartların büyük çoğunluğu insanların sosyal medyada maruz kaldıklarını hayatlarına uyarlaması sonucu oluşuyor. Bu kelimeleri örnekleyecek olursak : mall ,center ,cafe , pet shop , tabacco shop , butik bu gibi kelimeleri daha da arttırabiliriz belki birçoğumuz bunların yabancı kelime olduğunun farkında bile değil. Dildeki Batılılaşmanın önüne geçmek için hepimizin el ele vermesi gerekiyor aksi takdirde dilimizin asimile olması kaçınılmaz.
SOSYAL MEDYANIN OLUMLU ETKİLERİ
- YouTube da yayın yaparak duyurmak istediğimiz mesajı tüm dünyaya hızlı ve kolay bir şekilde duyurabilmeye olanak sağlaması.
- Geçtiğimiz aylarda bir deprem felaketiyle kaşı karşıya geldik bu süreçte medyanın faydası göz ardı edilemez . Ben de bir depremzede olarak söylüyorum ki eğer medya olmasaydı halimiz hiç iç açıcı olmazdı . Yardım çağrıları medya sayesinde daha kolay yetkili mecralara ulaştırıldı.
- Medya sayesinde eğitim çok farklı bir boyuta taşındı istediğimiz anda istediğimiz konuya bir tıkla ulaşabiliyoruz . Kişisel gelişimimiz açısından da onlarca platform bir tuş gerimizde bizi bekliyor.
- Sosyal medya ; kadın cinayetleri , doğa katliamları gibi olaylarda açılan hastaglerle farkındalık oranını artırıyor ve birilerinin bir şeyler yapmasını zorunlu kılıyor.
- Sosyal medya ifade özgürlüğümüzü de arttırıyor . Kendi düşüncelerimizi , görüşlerimizi hür bir şekilde sosyal medyadan her kesime duyurabiliyoruz .
- Sosyal medya doğduktan sonra yeni gelir kapıları açıldı . İnsanlar evden çalışarak birçok işini halledebiliyor ve iş yerine giderken harcanan zaman kaybının önüne geçilmiş oluyor.
Kısacası medya dilimiz üzerinde ne kadar olumsuz etkilere yol açsa da olumlu etkilerini de perdenin ardında bırakamayız . Bu yüzden medyayla iç içe olan hayatımızı dilimizi güzel Türkçemizin asimile olmasına izin vermeden sürdürmeliyiz . Bu bulaşıcıdır ,bir farkındalık oluşursa her kesim yavaş yavaş öz Türkçemize döner .
TÜRK DİLİ , TÜRK MİLLETİNİN KALBİDİR.