Sosyal kaygıyla ilkokul çağında tanıştım. Küçükken gayet sıcak sevecen ve kaygı duymayan biriydim ,okula başlamamla birlikte sınıftakilerin baskın halleri ezici davranışları içime kapanmama sebep oldu. Sınıfın en sessizi, senin dilin yok mu? bir konuşsana, asık suratlı… sadece bir arkadaşım vardı onunla herkes bizi yakın bilirdi ama aslında değildik bana beni kötü hissetiren acımasızca eleştiriler yapan biriydi ,ama ben sırf yanımda biri olsun diye davranışlarını görmemezlikten geliyordum. Sekiz sene aynı sınıfta onlarla yaşadım yani sekiz sene bana türlü türlü hakaret ettiler ben onlara cevap vermeyi çok istedim ama yapamadım eve her gün ağlayarak gidiyordum ve annem her gün gidip benim hakkımı savunuyordu. Çok üzülüyordum herkes tarafından ezilen bir insan nasıl özgüvenli olabilirdi ki?
Liseye geçmiştim artık onlardan kurtulmuştum. Sınıfın başarılı öğrencisi herkesle iyi geçinen herkesin sevdiği biriydim, beş altı kişilik bir arkadaş grubunun içindeydim. Ama özgüven problemim hala vardı.10. sınıfa geçmiştim ,geçen sene samimi olduğum arkadaşlarım bana o kadar soğuk davranıyorlardı ki sebebi herhalde onların güldüğü şeylere gülmediğim onlar gibi olmadığım boş muhabbetler etmememdi. Kendimi iyice dine vermiştim çünkü beni anlayan benim yanımda olan sadece beni yaratandı .Ve tekrar içime kapanmaya kimseyle konuşmamaya başladım hakaret ettiler ama cevap veremedim çünkü ön planda olmak herkes tarafından konuşulmak istemiyordum ama benim varlığımı da bilsinler beni anlamaya çalışsınlar istiyordum. Psikiyatrim ile o dönemde tanıştım sosyal kaygımın olduğunu söyledi ardından ilaç tedavisi başladı. Ve 11.sınıf o arkadaş grubundan bazılarıyla yola devam ettiğim ve yenilerinin eklendiği bir dönem okulun neredeyse tüm etkinliklerinde görev alan herkesin takdir ettiği ve arkamdan güzel şeyler dediği ve okuldakilerin o arkadaşlarımla neden konuştuğuma anlam veremediği bir dönem bu sefer onları bana layık görmüyorlardı ve bu onların çok zoruna gidiyordu devran dönmüştü kim ne yaşattıysa yaşamıştı. Ve 12.sınıf sadece 2 arkadaşım vardı ve onlardan bana birden soğuk davranmaya başladılar ve bende konuşmayı kestim. Yine mi yalnızlık yine mi dışlanma kaderim mi bu benim ve ardından ağır depresyon…ama geçti artık o kadar da üzülmüyorum.
Psikiyatrim sosyal kaygıyı büyük ölçüde yendiğimi çok yol kattetiğimi söyledi çevremdekilerde ve bende bunun farkındaydım özgüvenim yerine gelmiş bu da kendimi sevmeyi kendime kötü şeyler söylemeyerek öz şefkat sayesinde oldu ve dünyada kendini seversen bir çok şeyi atlatabilirsin. Diğeri de kaygılarımın üstüne gitmek oldu. Herkesin içinde dans ettiğim sokakta şarkı söyleyerek gittiğim insanların hakkımda ne dediğini çok da umursamadığım aslında insanların çok da umurunda olmadığımı anladığım bir yaş 18. Yalnızlık sanıldığı kadar kötü bir şey değil. İnsana çok şey öğretiyor kendini keşfediyorsun hayata daha farklı pencereden bakıyorsun yani her anlamda değiştiğim kendimi geliştirecek şeylerle meşgul olduğum aynı zamanda üniversiteye hazırlandığım bir dönem. Psikoloji okumak istiyorum ve ardından diğer hayallerim hedeflerim sıraya girecek. Ve artık sessiz değilim hakkımı savunabiliyorum ve hayattan her şeye rağmen zevk alıyorum .Her şey düzeliyor geçmez dediğin ne varsa geçiyor ve her gecenin bi aydınlığı oluyor. Sosyal kaygı her anlamda yaşamınızı etkileyen bir problem bununla 10 sene yaşamış biri olarak şunu söyleyebilirim ki çaresi tedavisi olan ve geç kalınmadan tedaviye başlanması gereken bununla beraber özgüveninizi kazanabileceğiniz ve hayatta gerçekten var olduğunuzu yaşamın sizin için o zaman başladığını hissedeceksiniz.