Bu mevsimin beni benden alması gerçeği var. Benimle beraber birçok insan da aynı fikirdedir. Bu mevsim benim mevsimim. Beni çok güçlendiriyor. Oldukça agresif geçirdiğim bir yaz mevsiminin ardından yazıyorum bu yazıyı. Bir şekilde moda girdim. Yazmaya başlamadan önce. Aslında akşam yemeği ile uğraşıyordum ve tabi olmazsa olmaz şarkılarım. Ama kaliteli şarkılardır bu arada. Övünmek gibi olsun bir sakıncası yok, Müzik zevkim gerçekten iyidir. Kaliteli müziği her yerde bulurum. Hangi tarihte çıktığının bir önemi yok, kaliteli ise dinlerim. Evet ve tabi havanın yavaş yavaş kararması ve akşam üstünün güzelliği, Kapalı havayı çok seviyorum. İşte tüm bunlar beni tekrar yazmaya itti. Yazmam gerekiyordu. Geçirdiğim özel bir günün bir tek yazısı eksik kalamazdı. Ben en kötü günlerimde de yazdım. Ben acılı günlerimde yazarak, içimi dökerek dindirdim acımı. Ben en mutlu günlerimde de yazdım. Ve inanıyorumki ileride birçok nedenden yazma günlerim olacak ve ben tekrar buraya yazmaya geleceğim.
Bugünün tavırları beni etkiledi.
Konu mu ?
Ben yazma konusu düşünmem aklımda zaten onca şey var. Birgün mutlaka bir tanesi taşar ve yazmak için sebebim olur. Sonabahar aylarını uzun süredir düşünüyordum. Gerçekten beni etkileyen, özgüven veren bir tür rüzgarı var. Kokusunun verdiği haz, başlayan yağmurlar ve o serin Mersin akşamları.
Dinlediğim müzikler, Sevdiğim kişiyle ve arkadaşlarımla sohbetlerim hepsine ayrı bir haz Katıyor. Gerçekten buna bayılıyorum.