İnsanlık varolduğu ilk günden bugüne toplumsal olarak düzeni sağlayacak bir kaç olguyu yaşamsal zemininin tam merkezine koymuştur. Bunlardan biri günümüzde yaşamımızın her anında duyduğumuz ya da duymak zorunda olduğumuz şey: Siyaset!
Kelime anlamı olarak siyaset, devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayıştır. Ama ne yazık ki günümüzde bu özel görüşü ve anlayışımızı insanlık onurumuza yakışır söylemlerle gerçekleştirmiyoruz. Aslında anlayış kısmını elimizle yok ediyoruz.
Farklı kültürlerin ve fikirlerin bir arada yaşadığı toplumumuzda gündemi belirleyen siyasi isimler akla ve mantık kavramımıza uymayan, mahalle ağzı dediğimiz söylemlerle toplumun gerilmesine, huzursuzluk ikliminin en ince detayıyla beyinlere yerleşmesine isteyerek ya da istemeyerek sebep oluyorlar.
Siyasetin küfür haline getirilmesi, tehdit ve hakaretlerin sanki başka çıkar bir yol yokmuşçasına yaşı farketmeksizin her yaştan insana gösteri gibi sunularak önümüze fırlatılması aslında bizim insanlık gereği olan ‘’saygı’’ olgusunu nasıl yerle bir ettiğimizin en net göstergesi değil mi?
Topluma yön veren, kitleleri peşinden sürükleyen siyasi isimlerin birbirleriyle olan çatışmalarını küfür ve hakaretle değilde insanlık onurumuz olması gerek ‘’saygıyla’’ yapmaları sizce de toplumu birlikte yaşanılabilirlik açısından rahatlatmayacak mı?
İnsanoğlunun daha büyük problemleri varken, ülkemizin her alanında ciddi sıkıntılar yaşanıyor ve beyin göçü hiç olmadığı kadar hızla ilerliyorken en azından kendiniz için bir iyilik yapıp üslubunuzu değiştirin! Emin olun hepimizin sizin seviyesiz, nereye gittiği belli olmayan söylemlerinizden ziyade huzura, üretmeye, saygı görerek insanca yaşamaya ihtiyacı var!
Siyaset bir fikir fırtınasıdır. Fikir fırtınasının üslubu bozuğu siz olmayın!