Uzmanlara göre, Koronavirüs’ün etkisi biraz daha zaman alacak gibi…
Sağlık endişesi ve halk üzerinde yarattığı etki ve tahribat…
İlk öncelikli mesele.
Öte yandan…
Ekonomik faaliyetler var çözümlenmeyi bekleyen. Eğer, salgın bu raddede etkisini sürdürmeye devam ederse, ulus ekonomilerinin, devlet tarafından alınacak ek tedbirler ekseninde nasıl tepki vereceği de, bir başka muamma.
Özellikle…
Gelişmekte olan piyasalar, bu darboğazdan nasıl çıkacak? Türk Devleti de, ne denirse densin, gelişmekte olan-gelişen bir ekonomi. Ekonomimizin yapısal sorunları var. Zaten bunlar bilinen realiteler. Cari açık sorunu, kamu kesimi borcu, özel sektörün borcu… Borcu çevirebilme kapasitesi…
Yine devletlerin ve özel şirketlerin “güven kotaları”, gelecek dönemlerde ekonomik aksiyonlar bağlamında önem atfetmektedir. İşsizliğin büyümesi, işyerlerinin kapanması, büyük ölçekte üretim ifa eden tesislerin artık ne istihdama ne de üretime devam edebilme durumlarının kalmaması karşısında…
Ulus devletler, mecburen dış dünyaya yöneleceklerdir. Bu bağlamda, merkez bankalarının ve ekonomi yönetimlerinin güvenirliği olsun, hukuksal zemine riayet olsun, hükümetlerin yabancı yatırımcılara güven telkin etmesi olsun…
Karşımıza bütünleşik bir durum çıkacaktır: Hem ekonominin doğru ve meşru idaresi hem de siyasal otoritenin, yasal zemininden çıkmadan, devlet organlarını eşgüdüm içinde yönetmesi.
Demek istediğim, yine gelecekte, ne ekonomiler siyasetten bağımsız ne de siyasetler ekonomiden bağımsız hareket edebileceklerdir.
