Siyaset IN, Hoşgörü OUT

Geçmişin Türkiyesi ve günümüzün Türkiyesi olarak da bu konuyu ele alabiliriz aslında. Geçmişte ne güzel yıllar vardı. En önemli siyasiler ekranlara çıkardı. Karşılıklı saygı içerisinde propaganda yapardı. Birbirlerini dinlerlerdi. Onlara özenen seçmenleri de karşı partilere karşı saygı ve hoşgörülü olurdu. Ama onlar eskidendi.Şimdi Türkiye nasıl ? Birbirlerine ‘şerefsiz ‘deyip sonra kol kola giren de var. Başka  parti adayına terörist diyen de var. Hadi siyasileri geçtim onlar zaten öz saygı kavramını bir kenara bırakmış insanlar. İşin kötü tarafı halk da artık ayrışma aşamasında. İnsanlar başka partiden olanı düşman,kendisinden olmayanı hain olarak görüyor. Hoşgörüyü geçtim,saygı ve sevgiye dair hiçbir belirti yok. Neyse bu kadar özet yeter . Peki siyasetin bahsettiğimiz kadar hoşgörüye negatif etkisi var mı? Şimdi inceleyelim: 

Hoşgörü; insanın kendine aykırı gelen bir durumu anlayışla karşılama halidir. Basitçe bu şekilde bir tanım getirilebilir. Türk halkının özellikle son 10 yıl içerisinde bu kavramı inanılmaz şekilde yitirdiğini fark ettim. İnsanların her şeyi yanlış anladığı,alttan alma kavramının yok olduğu bir Türkiye olduk. Sokakta yürürken insanların yüzlerine bakmaya korkar olduk. Neden baktın,ne bakıyorsun,hayırdır gibi sonu herkes için çok farklı yerlere gidebilecek cümleler ile karşılaşıyoruz. İnsanlara zaten kendi görüşümüzü açıklama gibi bir lüksümüz kalmadı. Artık toplumda herkes,karşıt görüşlü insanlara karşı duyarsız. İnsanlar kendi düşüncelerini açıkladığı için artık; dayak yiyebilir,öldürülebilir,dışlanabilir ve hapse atılabilir. Şuan hem devletçe , hem toplumca karşıta hayır dediğimiz, hoşgörüyü ortadan kaldırdığımız ,kin ve nefret düşüncelerine hakim olduğumuz bir Türkiye’de yaşıyoruz.Bunun baş sorumlusu siyasiler ve onlara tapan kitleleridir.

 Günümüz siyasetinde tabiri caizse iğrenç bir dil var. Siyasiler  tabi ki rant sağlamak amacıyla bu dili kullanıyorlar. Hedef göstermeye dayalı bu siyaset ile siyasiler seçmenlerini konsolide etmek istiyor, kutuplaştırma üstüne siyaset yaparak da seçmenlerinin kendilerine olan bağlarını güçlendirmek istiyorlar. Her söylemde toplumun bir kesimini aşağılama,iğneleme ve dışlama tarzı cümleler duyabilirsiniz siyasilerin ağzından . Geniş kitleleri olan bu siyasi partilerin bu kadar ağır ve kaba dil kullanması tabi ki kendi kitlesini de etkiliyor.Bireyler,partisinin aşağıladığı ve dışladığı bireylere karşı aynı tavrı sergiliyor. Kendi partisinden olmayanı bir hain , kendi görüşüne karşı çıkanı da terörist olarak görüyor. Özellikle partilerinin liderlerine fazla özenen gençler, hoşgörüyü unutup kendinden olmayana saygı dahi göstermiyor. 10-20 milyon seçmeni olan siyasi partilerin bu kaba saba amaçsız dili toplumu fazlasıyla geriyor. Toplumun parti taraftarları olarak,halk içerisinde ayrışması hoşgörü kaybının ana sebeplerinden biri. Siyasilerin sadece kendi çıkarları için politika yaptığını göremeyen ; az eğitimli,kendini yetiştirmemiş, dar vizyonlu  kişiler sonsuz bir sadakat ile partilerine bağlanıyor ve bunun sonunda kendinden olmayana ölene dek bir nefret besliyor.Siyasetin konuşulduğu bir  yerde maalesef hoşgörü bitiyor.

Genç Siyaset
22 yaşındayım. Marmara Üniversitesi Ekonomi, İstanbul Üniversitesi Siyaset bilimi öğrencisiyim. Ekonomi ve siyaset alanında gündeme ilişkin yazılar yazıyorum. İlginiz için teşekkürler...
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Yoksulluk
Sonraki
Twice nayeon exo xiumin sevgili mi ? Aynı çeket olayı ne ? Aynı cafede resim mi

Twice nayeon exo xiumin sevgili mi ? Aynı çeket olayı ne ? Aynı cafede resim mi

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.