Sinema Sektöründe Politik Doğruculuk Nedir?
Politik doğruculuk, bir film, televizyon programı veya diğer medya ürününün bir toplumun ya da bir grup insanın düşüncelerine, değerlerine veya inançlarına uygun bir şekilde yapılması olarak tanımlanabilir. Bu, filmler ve diğer medya ürünleri tarafından verilen mesajların doğru olması veya toplumun beklentilerine uygun olması anlamına gelebilir. Sinema sektöründe politik doğruculuğu eleştirinin birçok nedeni olabilir. Örneğin; bir film veya televizyon programının bir toplumun değerlerine veya inançlarına uygun olmaması nedeniyle eleştirilebilir. Ayrıca, filmler ve diğer medya ürünleri tarafından verilen mesajların yanlış, yanıltıcı veya manipülatif olması nedeniyle de eleştirilebilirler.
Politik doğruculuğun önemi, toplumun farklı bölümlerinin farklı değerler ve inançları olduğu için önem kazanır. Bu nedenle, filmler ve diğer medya ürünleri tarafından verilen mesajların toplumun değerlerine ve inançlarına uygun olması, toplumda daha düşünce özgürlüğü ve hoşgörü ortamı oluşturabilir. Ancak politik doğruculuğun aşırıya kaçılması da sinema sektöründe problemler oluşturabilir. Örneğin, filmler ve diğer medya ürünleri tarafından verilen mesajların toplumun değerlerine ve inançlarına tamamen uygun olması, filmlerin ve diğer medya ürünlerinin özgün ve yenilikçi olmasını engelleyebilir. Ayrıca, politik doğruculuğun aşırıya kaçılması, filmlerin ve diğer medya ürünlerinin gerçekçi olmamasına ve gerçek yaşamı yansıtmaya yetersiz kalmasına neden olabilir.
Sonuç olarak, politik doğruculuğun sinema sektöründe önemi vardır, ancak aşırıya kaçılması da sinema sektörünün problemlerine yol açmakla beraber toplumun seçim ve yönelimlerinde etkili olma ihtimali vardır.
Politik Doğruculuğun Tarihi ve Gelişimi
Öncelikle politik doğruculuğun tarihinden bahsetmek isterim. 20. yüzyılın başlarından ortalarına kadar, politik olarak doğru ifadesi, siyaset içindeki çeşitli ideolojik ortodoksluğa sıkı sıkıya bağlılığı tanımlamak için kullanıldı. 1934’te The New York Times, Nazi Almanya’sının “yalnızca fikirleri politik olarak doğru olan saf ‘Aryanlara’” haber yapma izni verdiğini bildirdi.
Amerikalı eğitimci Herbert Kohl’e göre politik doğruculuk terimi, ilk kez 1917 Rus Devrimi’nin ardından Marksist-Leninist sözlükte ortaya çıktı. O zamanlar, Sovyetler Birliği Komünist Partisinin, yani parti çizgisinin politika ve ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalmayı tanımlamak için kullanılıyordu. Daha sonra Amerika Birleşik Devletleri’nde bu ifade, komünistler ve sosyalistler arasındaki tartışmalarda dogmatizm suçlamalarıyla ilişkilendirilmeye başlandı. 1970’lerin sonlarında ve 1980’lerin başlarında bu terim, liberal politikacılar tarafından, özellikle içerik yerine retoriğe (sözü söyleme sanatı, hitabet) vurgu olarak algılanan bazı solcu meselelerin aşırılığına atıfta bulunmak için zekice bir şekilde kullanılmaya başlandı. 1990’ların başında bu terim, muhafazakârlar tarafından ABD’deki üniversite ve kolej kampüslerinde liberal sol müfredatın ve öğretim yöntemlerinin yükselişi olarak algıladıkları şeyi sorgulamak ve bunlara karşı çıkmak için kullanıldı. 1990’ların sonunda bu terimin kullanımı yeniden azaldı ve en çok komedyenler ve diğerleri tarafından siyasi dili hicvetmek için kullanıldı. Zaman zaman sol tarafından muhafazakâr siyasi temalarla alay etmek için de kullanıldı. Politik doğruculuğun kullanımı sıfıra yaklaşmışken tekrar konuşulmaya başlanmasının sebebi olarak aşırı hassas ve sözde “duyarlı, uyanmış” olan genç nesildir diyebiliriz. Azınlıkları temsil etmenin zorunlu görüldüğü bu dönemde medya ve eğlence sektörü de hassas bireyleri tatmin etmekte zorunluluk hissederek bütün işlerini azınlıkları ve “mental olarak zayıf” olan bireyleri temsil etmek haline getirdiler. Örneğin son yıllarda moda dergilerinde model olarak obezite hastası insanların tercih edilmesi, ünlü sinematik serilerdeki karakterlerin şimdiki ırksal normlara uymadığı için ırk değişmesi. Bunlar politik doğruculuğun negatif yönlerinden sadece birkaçıdır diyebiliriz.
Politik Doğruculuğu Sinema Sektöründe Nasıl Doğru Şekilde Kullanabiliriz?
Sinema sektörü, insanların duygularını ve düşüncelerini etkileme potansiyeline sahip olduğu için, politik doğruluğun doğru şekilde kullanılması önemlidir. Bu, sinema yapımcılarının karakterleri, hikâyeleri ve temaları oluştururken, farklı etnik, cinsiyet, cinsel yönelim, sosyo-ekonomik durum, vb. Gruplardan insanları adil ve dürüst bir şekilde temsil etmeye çalışmasını içerir. Ayrıca, sinema yapımcılarının, önyargıları, ayrımcılığı veya insanların haklarını ihlal eden içerikleri önlemek için dikkatli olması gerekir. Özellikle, sinema endüstrisi, geniş bir izleyici kitlesine hitap edebildiği için, politik doğruluğun doğru kullanımı, toplumda daha adil ve dürüst bir düşünce sistemi oluşmasına yardımcı olabilir.
KAYNAKÇA
https://www.gzt.com/gercek-hayat/politik-sinema-ve-sinema-ideolojisi-3549537
https://www.fikirce.com/yeniden-cekilen-diziler-filmler-ve-politik-dogruculuk/
https://hbr.org/2006/09/rethinking-political-correctness
https://www.britannica.com/topic/political-correctness
https://en.wikipedia.org/wiki/Political_correctness#:~:text=The term political