KENDİNLE BAŞ BAŞA:
Hiç kendin ile konuştun mu ? İstediğin şeyler için ne kadar çabalıyorsun ya da bunları ne kadar çok istiyorsun ? İnsan bazen bir şeyi çok aşırı düzeyde isteyebiliyor , ama bunun için bir çaba harcamaktansa kendini yüksek bir strese sokup tekrardan o şeye karşı olan hevesi sönebiliyor , artık o araba mı motor mu oyun konsolu vesaire mi ne orasını bilemem ben ama söndüğünü rahatlık ile söyleyebilirim, netice de istemek ile elde etmek arasında gözle görülür farklar var, konuyu istemekten uzağa çekelim o halde.
Hiç isyan ettiniz mi peki hayatınızda yaşanan bir olay için? İlla ki etmişsinizdir, peki elde ettiniz mi? Yani o isyan ettiğiniz durumdan kaçıp kurtulabildiniz mi? Muhtemelen kurtulsanız bile sizin isyanınız ile alakalı değildir kurtuluşunuz.
O olayın kendi zamanı geçmiştir ve sizde o şekilde kurtulmuşsunuzdur, yani, bir şeyi istediğimizden hemen 1 saniye sonra elde edemiyoruz sonuçta.
BİLMEN GEREKEN YÖNLERİN VAR:
İnsanların her birinde, kendince diğer insanlardan çok daha iyi olduğu bir özelliği vardır, kimi şarkı sözü yazar, kimi şarkı söyler, vesaire ama bunu bulmak çok kolay değil , genelde bizim dışımızda olan bir insan yakalar bu özelliği ve bize söyler , Örneğin; “Sen farkında değilsin ama çok iyi reflekslerin var” gibi benzer iltifatlar alabiliriz , peki bu yönlerinizi kendiniz keşfetmeniz gerekirken neden diğer insanlar keşfediyor derseniz eğer , benim cevabım basit ; Çünkü yaşadığınız hayata gereğinden fazla alıştınız.
HER İNSANDA BİR YAŞAM GİZLİ:
Bundan dolayı da yeni şeyler denemeye çekinir bir hale geldiniz, en basitinden bir insanla tanışmaya can atıyor olsanız bile o insanın yanına gitmeye çekiniyorsunuz, ama o size geldiğinde çok rahat konuşuyor olabilirsiniz, sonuçta herkes gidip kaynaşacak, insanlar ile rahat konuşacak diye bir şey yok, kimiz zaman kendi kabuğunuza da çekileceksiniz ama insanlar içinde yani kendinizi geri çekmektense her insanı hayatınıza kazandırabileceğiniz yepyeni bir hikaye olarak görebilirsiniz ve kendi hikayenizin de, bahsetmeye değer olduğunu düşündüğünüz kısımlarını onlara açıp, sıfırdan yepisyeni bir arkadaşa sahip olabilirsiniz, yani artık çocuk olmadığımıza göre kimse öyle sus pus olan bir insanla tanışmadan etmeden arkadaşlık yapmaz, e sonuçta sen karşındakine bir şeyler anlatmaya çalışıyorsun ama o sana karşı daha çekingen bir tavırda oluyor genellikle.
Size tavsiyem bu yönünüzü kırma yolunda adımlar atmanız olacaktır aksi taktirde kimse size gelip de “Arkadaş olalım mı? Oyun Oynayalım mı?” demeyecek netice de çocukluk yaşımızı geçtik.
HAYATIN ELLERİNDE:
Anneler, Babalar bir yaşa kadar bizim hayatımızdaki kritik kararları alırlar ama belli bir çağa geldiğinizde Hayatınız sizin ellerinizde oluyor ve sadece ne yapmak istediğinize değil, kim olmak istediğinize de siz karar veriyorsunuz.
Ben Neysem Oyum, DEĞİŞMEM diyecek olanlar için söyleyeyim; DEĞİŞİRSİN.
Merak etme değişirsin, yeter ki sen ne olmak, kim olmak istediğini, nerede olmak ve ne iş yapmak istediğinle güzelce bir harmanla ve kendi geleceğinin kendi ellerinde olduğunu da unutma.
A bide unutmadan; Hayatına yeni insanlar al evet ama o yeni insanlar da, hayatını almasın.
E sonuçta herkes kendi hayatının başrolü.