Bazen birşeyi o kadar çok isteriz ki , sanki asla kopmasını istemediğimiz bağlar gibi öyle gönülden sahipleniriz ki o şeyi, o bağın kopmaması için kendimizi bile feda edebiliriz…
Ama o elimizden er yada geç ayrılacak ve başkasına ait olacak…
Biliyormusun o çok istediğimiz ama hiçbirzaman bizim olmayan ve olmayacak şeyi elde etmenin en kolay yolu sadece hayal etmek…,ama hayallerimiz tükenince ne olacak?
Ne olacak söyleyeyim mi?güneş eskisi gibi ısıtmayacak tenimizi, ay eskisi gibi parlamayacak, çiçekler solacak, yağmurlar yağacak hem de bardaktan boşanırcasına, gökyüzü o kadar da mavi gelmeyecek gözümüze, ağaçları yazın ortasında bir kış fırtınası vuracak, aydınlıklar karanlıklara gölge olacak, herşey sessizliğe köle olacak,tatlı olan herşey acının hayranı olacak…
Tüm bunlara katlanmaya değer mi? hayatını altüst etmeye değer mi?
Çok istediğin şeylere sahip olmak istiyor olabilirsin ama unutma hiçbir şey senden daha değerli olamaz, hayat sana yaşama şansı verirken sen üzül diye değil, her zaman hakikati bul diye sana yol gösterdi, hayat en değerli şeyi seni kendine bağışlamışken kendinden soyutlanmak ne demek?
Unutma akıttığın gözyaşlarını kimse sana geri veremez, unutma o akıttığın gözyaşların başkalarının kristali…
Uzakta sandığımız çoğu şey belki de yakındadır ha…
Belki de yakında sandığımız uzaktadır…