Herkesin elinde silah var. Herkes herkese, kimi zaman kasten kimi zaman da sehven ateş ediyor. Silahların kimseyi öldürmemesine ve hatta kan dahi akıtmamasına rağmen mermiler çok can acıtıyor. Delip geçiyor bazen mermiler, bu delikler kapanmıyor, bazen de mermiler insanın bedeninde kalıyor. Kesin olan şey mermilerin hepsinin insanda mutlaka bir iz bırakması.
Kimi küçük silahlarında küçük mermileri tercih ediyor. Acıtmayacağını düşünüyorlar belki de ama zannımca en çok izi bu mermiler bırakıyor. Çok fazla oluyorlar. Bu silahları kullanan insanlar bu duruma o kadar alışmışlar ki çoğu zaman tetiğe bastıklarının bile farkında olmuyorlar. Silahlarını sürekli kullandıklarından namlunun ucu hiç soğumuyor.
Kimi küçük silahlarında büyük mermiler kullanmaya çalışıyor. Olduğu gibi kendilerine zarar veriyorlar da bazı zamanlar anlamıyorlar üstelik. Mermi karşısındakine gitmiyor, ellerinde patlayınca oldukça komik duruma düşüyorlar ve olan kendilerine oluyor.
Büyük silahlar var bir de. Her insan onları kullanamaz. Profesyonellik gerektiriyor bu silahlar. Bunları kullanmak için kimi yetenekli oluyor lakin keşke başka bir şeye yetenekleri olsaydı. Bu silahların mermileri özel bir de. Öyle her mermi bu silahlarda kullanılamaz. Özel mermiler genelde büyük olsa da bunların küçükleri de kullanılabiliyor. Karşıdaki tarafta iz bıraksa da bu özel küçük mermiler, karşısındaki hissedemiyor. Özel büyük mermi ateşlenirse de karşısındakinde kocaman deliklere neden oluyor. Öldürmese dahi çok can acıtıyor.
Bazıları bu silahı iyilik için kullandığını düşünür. Oysa onlar da zarar verir. Ne kadar masum görünse de bedenlerde iz bırakır. Bazıları silahın neden ateşlendiğinin farkında dahi olmaz. Bazıları can acıtmak için kullanır zira intikam aldıklarını düşünürler. Onlara karşı kullanılmıştır mermiler, silahlarını kullanmaya hak görürler ama maalesef kimsenin böyle bir hakkı yoktur.
Bazıları ise gerçekten kötülük için ateşlerler silahlarını, bunları anlamanın imkanı yoktur. Silahı kullanmaktan zevk alırlar. Çıkarırlar rastgele ateş etmeye başlarlar, kime ne gelirse.
Bazıları çok acemidir. Elleri titrer zar zor nefes alırlar ve belli ederler silahlarını kullanacaklarını fakat onlar da alışır zamanla. Bazıları silahını çok nadir ateşler, karşısındakilere çok nadir namluyu doğrulturlar. Kullanmayı hiç istemeseler de mecbur olduklarını düşünürler. Bir de o büyük silahları kullanan profesyoneller var! Ne ara silahlarını çekip ateşlediklerini anlamazsınız!
Silahı olmayan kimse yok. Herkes büyümeye başlayınca silahını beline takıyor. Başta acemice kullansalar da zamanla kullanmayı öğreniyorlar. Kimi silahını gizli tutuyor, kimi gizli tuttuğunu sanıyor, kiminin de umurunda değil gözüküp gözükmemesi.
Kimi, namlunun ucunu kendine doğrultur. Bazen farkındadır ama olmak istemez bazen de farkında bile olmadan basar tetiğe. Bu insanlar çoğu zaman çok çaresizdir. Merminin boyutunun önemi olmaksızın ince bir acı bırakır vücutta.
Korktuğu için kullanır silahını bazı insanlar, tek çaresini silahlarında sanırlar. Çok heyecanlanınca yanlışlıkla silah ateş alır bazen. Bu silahların birini korumak için de kullanıldığı olur. Birini, bir şeyi, bir olayı kurtardığını sanarak çeker silahını ama nafile. Çoğu zaman da tek çaresi olduğunu düşünür insan, doğrultur silahını. Namlunun ateşlenmesi için genellikle nedenler vardır ne kadar geçerli olduklarını canı yanan insana sormak gerek.
Umulmadık kişiler silahını doğrultur bazen. Sevilen, güvenilen insanlar… Nedeni anlaşılmaz lakin mermi bedene o kişilerden gelince çok ama çok can yakar. Tam tersi de olur: doğrultulur silah, çok sevilen insana isteyerek veyahut istemeyerek.
Kimi yüze güler silahını kullanırken, kimi tepkisizdir, kimi de çok üzgün. Ama yine de herkes kullanır.
Yaraları saklayan insanlar var, acıyı belli etmemeye çalışsalar bile canları çok yanar. Karşıdan maalesef belli oluyor. Çoğu insanın izlerini, deliklerini görülmese de gözlerinden canlarının yandığını anlayabiliyorsunuz. Bazılarını görülür yaralar içindedirler, neredeyse merminin gireceği yer yok ama yine de hedef oluyorlar.
Birtakım yaralar insanlarda tökezlemelere sebep olsa dahi çoğu insan bu duruma çoktan alışmaya başlamış. Silahı ateşledikten sonra kimse ne olacağını düşünmüyor.
Tekrarlıyorum, silahlara herkes ama herkes sahip ve silahları tüm insanlar kullanıyor. Hiçbir insanı öldürmeye yaramayan bu silahlar, gerçekten çok can acıtıyor. Ölmeyi dilesen de mümkünatı yok! Beden ne kadar mermilere hedef olmuşsa, ne kadar silah ateşlenmişse can o kadar çok yanıyor lakin kan yok ölüm yok.
Ben mi?
Söyledim ya herkeste olduğu gibi benim de silahım var bununla birlikte delik deşiğim, her yerim izlerle dolu ve çok canım yanıyor.