Şiir yazan arkadaşlar kendilerinin yaptığının daha zor olduğunu dile getirerek “az ve öz, düşündürücü sözlerle şiir ortaya çıkarmanın zor” olduğunu öne sürerken; uzun uzun yazıları belli bir kurgu düzeni içinde, saatlerini, günlerini harcayarak, büyük bir sabırla sayfalara aktarabilmiş kitap yazarı arkadaşlarım “bizimki daha çok emek istiyor” diyor.
Bana da yazıp soruyorsunuz? Çoğunuz şiir yazıyor. Benim de nette şiirlerim var. Hatta Google’da ismim aratıldığında kitaplarımla olduğu kadar şiirlerimle de görünüyorum. Ama ben hiçbir zaman kendim için “şiir de yazıyorum. Bir de şiir kitabı çıkarayım” demedim.
Ben şiir konusunda kendimi henüz ‘olmuş’ sayamıyorum. Beğeniyorsunuz yazdıklarımı. Teşekkür ederim ama ben henüz kendimi ‘şair’ olarak göremiyorum. Şiirlerim radyolarda okunsa da ben ‘şair’ değilim. Şair olmanın kısa kısa birkaç anlamlı sözü, bir nasihat içeren, insanı düşündüren, duygulandıran satırları en usta söz sanatıyla ele almakla gerçekleşebileceğini düşünüyorum. Kaldı ki usta bir şairin -Ümit Yaşar Oğuzcan, Yahya Kemal, Atilla İlhan gibi- bir ustanın şiirini baştan sona okuyacak kadar ezberleyememiş, kendisi şiir yazarken kendi yazdıklarını da ikinci kez okumadığı gibi başka şairlerin de yazdıklarından bi haber olan şiir yazanları ben şahsen ‘şair’den saymıyorum. Şiir yazdığını söyleyip de yardım isteyenlere soruyorum: “Hangi şairi beğeniyorsun, hangi tür şiirleri okuyorsun? Kimin tarzını kendine yakın buluyorsun?” diye, aldığım yanıt hep kendi yazdıklarının tanımı oluyor. Ezberinde kendisininkilerde dahil olmak üzere bir şiir yok. Kendi yazdıklarını doğru mu yanlış mı kaleme aldım, imla hatam oldu mu diye bakmak için bile geri dönüp okumadan para verip, kitaba dönüştüren ya da dönüştürmek isteyenler çıkıyor karşıma.
Üzgünüm arkadaşlar. Eğer sizden önceki usta şairlere gereken değeri vermiyorsanız, şiir nedir ve nasıl yazılır diye onlardan öğrenemiyorsanız, onların tarzlarını, değindikleri konuları ele alışlarını bilmiyorsanız, okumuyor, öğrenmiyor ve araştırmıyorsanız lütfen kendi kendinize ‘şair’ damgası yakıştırmayın. Para verip de şiir kitabı yayınlatmak kolay. Ama lütfen önce başka şairleri ve şiirleri de okuyup, araştırın, öğrenin.
İtiraf ediyorum ki, hayatımda çok fazla şiir kitabı okumadım. Paralarını verip kitap çıkaran, şair arkadaşlarımın kitapları var, başladığım ama bitiremediğim. Başka sanatçılara değer verebilen, şiir kitabı çıkarmış arkadaşlar benim kitaplarımı okuyup bitirebiliyorlar. Yorumlarını da gayet sağlıklı şekilde alabiliyorum. Kendi yazdıklarını bile ikinci kez okumayan, okumaya zamanı olmayan ‘şair’ sıfatlı ama kitaplı arkadaşları –üzülerek yazıyorum ki- desteklemiyorum.
Okumadan, araştırmadan, öğrenilmeden hiçbir şey yazılmaz. Ne şiir ne kitap.
Benim şu anda aklımda kaleme almak istediğim bir aile ve onların yaşamlarına dair bir hikaye var. Belki bir senedir kafamda kurguluyorum. Karakterler belli olmuş olsa da işleyiş ve ele alış, olaylar ve yazım tarzı konusunda kendimi henüz yetersiz gördüğüm için ha deyince yazamıyorum. Aklımda bir şey var, deyip de kitap yazılmıyor işte. Öncesinde daha okumam, izlemem, dinlemem, bakmam gereken şeyler var. Belki yakın tarih olduğu için şahitler de bulabilirim ama bir kitap yazabilmek öyle aklından geçen hayali ve bir bilgi ya da çıkaracağı ders olmayan, süslü cümleleri, fantastik, kendi aklından geçen duygu ve tanımları kaleme almak kadar kolay değil ki. Kimse yazdıklarınızdan anlamayacaksa, kitap bittiğinde “okudum ama ne demek istediğini hiç anlamadım. Baştan sona kafamı karıştırdı. Bir konu, bir tutarlılık, kurgu, amaç yok.” dense iyi mi olur?
Ya da kitap bittiğinde “Haklısın. Sana katılıyorum. Çok doğru konulara değinmişsin. İyi araştırmışsın. Okurken duygulandım ve kendime dersler çıkardım.” denmesi yahut da sizden daha iyi araştırmış, bilen biri tarafından. “Arkadaşım bak böyle demişsin ama o tarihte şunlar denmiş, bunlar olmuştu. Şu zat bu işleri yapmıştı. Bu durumdaki insanlar şu şekilde tanımlanır. Sen eksik ya da yanlış yazmışsın.” denilse iyi olmaz mı?
Keşke bizi eleştirecek ve hatamızı bulacak kadar çok okusanız. Ondan sonra siz de ne yazacaksanız yazsanız? Bana da çok okuduktan sonra yazan bireyler olarak mesaj atsanız, mail yazsanız da ben de o zaman size yardımcı olsam.
Yazmak kolay ama iyi eserler ortaya koymak zordur. Unutulmaz ve başarılı bir isim olmak için yazmadan evvel çok okuyun. Çok okuyanlara yardım için kapılarım açık. Sorun, yazın, değerlendirip, paylaşalım. Zaman içinde silinip gidecek değil; yer edip, hafızalarda kalacak usta bir şair ya da yazar olun. İkisi de zor. Ama aynı oranda ikisi de kolay. Yeter ki, yazmadan önce ‘Okumayı’ bilin.