Siber zorbalık; cep telefonları, tabletler gibi dijital cihazlarda çevrimiçi olarak gerçekleşen zorbalığa denilmektedir. Bu zorbalık mesaj ve uygulamalarda, oyunlarda veya sosyal medyada gerçekleşebilir. Genel olarak başka biri hakkında olumsuz, zararlı içerik göndermeyi ve yayınlamayı içermektedir. Bireylerin görüntülerini izinsiz paylaşmak, diğer insanlara sosyal medya gibi çevrimiçi ortamlarda alay edici şiddet yada cinsel taciz içeren mesajlar göndermek, özel hayatı açık etmek, birinin kişisel bilgilerini izni olmadan paylaşmak siber zorbalıktır. Siber zorbalık bir şiddet türüdür. Sanal ortamda gerçekleşmesi gerçek olmadığı anlamına gelmez.
Siber zorbalığı geleneksel zorbalıktan ayıran özelliklere bakacak olursak:
- Geleneksel zorbalıkta zorbalığı yapan kişinin kim olduğunu biliriz. Kimliği nettir. Ancak siber zorbalar kimliklerini çevrimiçi olarak gizleyebilir. İnternette kimlik gizlenebildiği için zorbalığın şiddeti de daha artar.
- Geleneksek zorbalıkta zorbalığı yapan kişi ortamdan uzaklaştırıldığında sona erer. Ancak siber zorbalar kurbanlarına 7/24 ulaşabilmektedir.
- Geleneksel zorbalıkta istismarı genellikle sadece çevredeki kişiler bilecektir. Ancak siber zorbalıkta içerik çevrimiçi olarak paylaşıldığında herkes onu görebilir.
- Dijital zorbalıkta çevrimiçi içeriklerin tamamen silinmesi mümkün olmadığı için yapılan zorbalık hem mağdurun hem de zorbanın itibarına kalıcı olarak zarar verebilir. İçerik orijinal siteden silinse bile birisi başka sitelerde de yayınlayabilir.
UNICEF e göre 15-24 yaş grubu arasındaki gençlerin %70 i siber zorbalığa maruz kalmaktadır.
Türkiye genelinde ise öğrencilerin %12’si sözlü siber zorbalığa maruz kaldığını ifade ederken, %10’u siber zorbalık yaptığını ifade etmiştir. Siber zorbalık oranlarının en yüksek olduğu şehrimiz ise İstanbul’dur.
İNGEV Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin araştırmasına göre, en sık karşılaşılan zorbalık istemediğimiz halde ısrarlı bir şekilde aranmamız ya da mesaj almamızdır. İkincisi ise siber ortamda gerçekleştirilen cinsel tacizlerdir.
Amerika’da yapılan araştırmaya göre: 2016’da öğrencilerin %34’ü hayatlarının bir döneminde siber zorbalığa uğradığını belirtmiştir. Ayrıca kızların kurban olma oranının erkeklere göre daha fazla olduğu tespit edilmiştir.
Siber Zorbalığa Maruz Kalabileceğimiz Ortamlar: Facebook, Instagram, Snapchat, mesajlaşma uygulamarı, e-posta ve çevrimiçi oyunlar olarak sıralanabilir.
İnternet erişiminden vazgeçmeden siber zorbalığı nasıl durdurabiliriz?
Adresimiz, telefon numaranız gibi kişisel verilerimizi başkalarıyla paylaşmamalıyız.
Kullandığımız uygulamaların gizlilik ayarları hakkında bilgi edinmeliyiz.
Sosyal medya hesaplarımızı kimlerin görebileceğin, kimlerin bize doğrudan mesaj gönderebileceğini ayarlamalıyız.
Kırıcı yorumları bildirebilir kaldırılmasını isteyebiliriz.
Bizlere rahatsızlık veren kişileri engellemeliyiz.