ŞEYTANIN ASLA BİLMENİ İSTEMEYECEĞİ 5 BİLGİ

Kaynak belirtilmedi

Bu hayat bir mücadele yeri aslında… Evet, her birimizin ayrı ayrı birer mücadelesi var ama, ben ASIL mücadelemizden bahsediyorum. Sana ait, bir hayat gemisi var ve o gemini batırmak isteyen, bir de düşmanın var. Dolayısıyla batmamak için onunla mücadele etmek zorundasın. Peki bu mücadelede, güvenli bir sahile ulaşmak için düşmanının hilelerini önceden bilmek istemez misin? Bu mücadelede ara ara rakibini yenme ihtimalini düşünüyorsun. Bir türlü ikna edemiyorsun kendini. Zor geliyor. Bu mücadeleyi kazanmak için rakibinin zayıf noktalarını görmeye çalışıyorsun ama, bilmen gereken bir şey var! O da seni tanıyor! Evet, rakibin çok tecrübeli, geminde bazı delikler bile açmış ve bunu bilmeni de istemiyor. Hatta bir mücadelenin içinde olduğunu dahi unutturmak istiyor sana! Düşün işte Rakibin değilim diyor. Eğer sen, rakibini tanımazsan onun hilelerini nasıl anlayacak ve o delikleri nasıl bulacaksın? Evet tahmin ettiğin gibi Şeytan bizim en büyük düşmanımız. İşte o şeytanı tanımak adına, en çok kullandığı tuzaklardan beşini ele alacağız bugün. Hadi gel batmadan o delikleri kapatalım beraber

1.ERTELEME TUZAĞI

Zariyat Suresi 56. Ayette Rabbi’miz şöyle buyuruyor: “Ben cinleri ve insanları ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım”. Evet insan bu dünyaya Rabbi’ni tanımak ve O’na ibadet etmek için gönderildi .Ama şeytan bunu sana unutturmak istiyor ve unutman için elinden geleni yapıyor. Peki sence başarılı oluyor mu? Belki de çoğu defa oluyor. Dünyanın bütün cazibedar şeylerini önüne serip onlarla seni meşgul ediyor. Şöyle gözünü açıp tekrar bir baksan dünyaya, aslında rakibinin sana en önemli meseleni unutturup “Erteleme tuzağı” ile seni yakaladığını farkedeceksin. Erteliyorsun sürekli bir şeyleri farkında mısın? Hatta birinci sırada olması gerekenleri belki de sonlara atıyorsun. Mesela tam namaza başlama kararı alacakken, bir anda erteleyip “neyse sonra başlarım zamanı daha gelmedi” diyorsun. Ya da “artık tesettüre girmeliyim zaten yeterince geç kaldım” derken,

Bir anda “daha yaşım genç” diye bir düşünce geliyor. “Artık hayatımı komple değiştirip Allah’ın istediği şekilde yaşayacağım yeter artık” derken, bir anda bunca günahlarla sen mi kendini değiştireceksin diye bir his geliyor ve yine erteliyorsun. İşte burada şeytanın büyük bir tuzağı var farkettin mi? Ve büyük bir deli kaçmış geminde. Ve bunu artık görmelisin. Bakış açını değiştir. Yeniden bak dünyaya, farketmeni istemeyen sana erteletme düşüncesini fısıldayanı gör, o zaman çözüm daha da kolay olacak. Nasıl mı? Allah mademki emretmiş gerisi önemsiz, beni benden çok seven Rabbi’m madem benden bir şeyler yapmamı istiyor, ertelemek değil anlık olarak uygulamak gerekir diyerek bir adım atabilirsin.

2. VAKTİM YOK TUZAĞI

Bir diğeri ise sürekli farklı meşguliyetler, sana asıl görevin için “vaktim yok”dedirtebilir. Evet asıl görevlerimiz Allah’ı tanımak, namaz kılmak, oruç tutmak, iman ilmi öğrenmek gibi meseleler iken bunlara vaktim yok diyerek diğer işlere dalabiliyoruz. Halbuki 10 dakikalık namaza vaktim yok diyerek yarım saat çay molası verebiliyoruz. Ya da iş yerinde çalışmaktan vakit bulamıyorum derken,Rezzak olan sanki Allah değil de patronmuş gibi davranabiliyoruz.Peki sırf dünya için yaratılmışız gibi sadece dünya işleri ile uğraşırsak mantıksız bir iş yapmış olmaz mıyız sence? İşte burada şeytanın “sanki vaktin yokmuş” gibi hissettirmesi onun en önemli tuzaklarından birisi. Gerçekten vakti verene vaktimiz yok mu acaba? Günde 24 saatimiz varken, namaz kılmak 1saatini bile almıyor. Aslında vakit var ama şeytan şeytanlığını yapıyor işte.. Bu tuzağı farket, gözünü aç ve gemini batıracak bu büyük deliği kapat hemen.

3. “GÜNAHI KABUL ETMEME” TUZAĞI

Şeytanın diğer önemli bir hilesi ise insana kusurunu itiraf ettirmeyerek onu tövbeden uzak tutmasıdır. İnsan Rabbi’ne karşı hatalı olduğunu kabul etse zaten pişman olacak ve tövbe edecektir. Tam da bu noktada şeytan insana bu hatasını kabul ettirmeyerek, kişiyi masum olduğuna inandırır. Ve insan da tövbe etmeye gerek duymaz. Mesela kalbin temizdi senin dimi?

Halbuki hatamızı bilsek, hatalarımızı kabul etsek işte o zaman şeytanın çok büyük bir tuzağı boşa çıkmış olacak. Unutma kardeşim hatasını kabul eden zaten en büyük adımlardan birini atmış olur. Sen de hayatına bir bak, Allah’ın razı olmadığı hareketlerini bir düşün ve“Bunda da ne var? Bu da günah mı? Herkes yapıyor? Zaman artık değişti! ”gibi cümleleri kullanma. Rabbi’ne yönel ve kusurunu Allah’a itiraf et. İtiraf edersen emin ol şeytanın büyük bir tuzağından daha kurtulmuş olacaksın.

4: ÜMİTSİZLİK TUZAĞI

Şeytan sürekli insanı ümitsizlik batağına atmaya çalışır. Evet şeytan ufacık bir hatanda seni pes ettirmeye çalışır. Veya belki de işlediğin büyük günahlar vardır ve sana sürekli bunu hatırlatarak senin asla affedilmeyeceğini bunu haketmediğini fısıldar. Halbuki Allah Zümer Suresi 53. ayette şöyle buyuruyor. “De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.””Şeytanın ümitsizlikte bırakmak gibi bir hilesi varken ve diğer tarafta Kuranda böyle bir ayet geçiyorken, şimdi biz şeytanı mı dinleyeceğiz yoksa Kur’an’ı mı? Elbette Kuranı dinleyeceğiz. Hâlâ nefes alıyorsun değil mi kardeşim? O zaman sen öyle bir tövbe edeceksin ki, sana pes ettirmeye çalışan şeytana pes ettireceksin. Ve öyle bir mücadele edeceksin ki sürekli düşsen de yeniden ayağa kalkacak ve öyle bir kalkacaksın ki düşmekler seni daha da güçlü kılacak. Unutma Allah o mücadeleni görmek istiyor kazanmanı değil.. Zaten galip kılacak olan şüphesiz ki Allah’tır..

5 “GÜNAHLARKEN İBADET OLMAZ” TUZAĞI

Şeytan’ın belki de en önemli tuzaklarından birisi de insanı günahları varken asla Allah’a yönelemeyeceğine inandırmasıdır. Bu tıpkı gece vakti havanın karanlığını bahane edip geminin ilerleyemeyeceğini söylemek gibi bir şey.Feneri açar yoluna devam edersin ama şeytan “Sen zaten kusurlusun, günahkarsın bu halde nasıl Allah’ın huzuruna çıkarsın” diyerek insanı ibadetlerden uzaklaştırmak ister. Tövbe edip yoluna devam etmeni istemez. Halbuki Rabbi’mize yönelip, ondan namazla yardım istesek o zaman şeytanın gücü de azalacak, günahlardan daha rahat kurtulacağız.

Evet günahların olabilir her insan hata yapar ama bundan dolayı namaz kılmamakla daha büyük günaha şeytanın götürmesine izin vermemek gerekir. Ankebut Suresi 45. ayette Rabbi’miz şöyle buyuruyor:“Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.”Demek ki kardeşim günahkar da olsan, defalarca tövbe etmiş ve bozmuş da olsan, namazla Rabbine yönelmekten vazgeçme. Namaz ile Rabbimize kavuşmamızı engellemek isteyen şeytana fırsat verme. Rabbi’m şeytanın hilelerinin fark etmemizi sağlasın ve ondan bizi korusun amin.

Miri Off
Mirgafar Yusifov
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
CARPEDIEM HAYAT FELSEFEM
Sonraki
PHP ve Python Karşılaştırması

PHP ve Python Karşılaştırması

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.