- İnsan hem sevmek hem sevilmek ister. Ama severken bile şüpheleri vardır,ilk başta arkadaş olmak ister onunla. Neyi sevdiğini,nelerden hoşlandığını, en sık nereye gittiğini, v.b şeyler. Onunla ilgili her şeyi bilmek ister. Onu gördüğü anda onda hiç olmayan belirtiler olur. Elleri terler, ayakları ona doğru gitmek isterken olduğu yerden kımıldayamaz mesela. Onu her gördüğü zaman çok heyecanlanır,onun kendisini görmesi, farketmesi icin onun olduğu alanlarda yürür. Çünkü ona bunu yaptıran şey hayal edilemez birşey’dir. Çünkü o hayal ettigi kafasında kendince yarattığı profilde ki kişidir. Ve hayal ettiği kişi onun karşısına çıkınca ne yapacagini bilemez. Çünkü o sadece hayal etmiştir.Bir gün onu görmek ümidiyle koşa koşa okula gider. Sinifa girdiği an bütün ümitleri yıkılır. Başka biri vardir yaninda. O heyacanla gelen, merdivenleri ikişer ikişer çıkan kiz o anda anlar kalbindeki sızıyı. Hic yaşamadığı duygudur aşk. Nerden bilsin sevdigi insanin başka birini sevdiğini. Ne kadar hayal kırıklığı yaşasa da seviyordur. Ama hiç kimseye söyleyemez. Ona uzaktan bakar. Bütün ay ona uzaktan bakmakla geçer. Zaman gelir ayrıldıklarını öğrenir. Ve heyecanla mesaj atar. Bekler onunda mesaj atmasini, ama içinde bir korku vardır, ya konuşmazsa, ya mesajina cevap vermezse. Bir kaç saat geçtikten sonra telefona bildirim gelir. Ondandır gelen mesaj. Çok heyecanlanir onun mesajini okurken, ona cevap verirken elleri titrer, zar zor mesaj yazar. Nerdeyse her gün mesajlaşırlar. Sevgili değillerdir ama her yaptıklarını birbirlerine söylerler. Kız onu seviyor ama söyleyemiyor, eğer söylerse onu kaybedeceğinden korkuyor. Bir gün kız otobüs beklerken karşıdan onu görür, yine heyecanlanır. Anla veremez “onun burda ne işi var ?” der. Kafasinda bir sürü soru. Ama bilmiyor ki onunla ayni mahallede oturduğunu. Merak eder onu gizlice takip eder. O zaman anlar ayni mahallede oturduklarını. Onu artik okulda görmek yetmiyordur. Çünkü ona çoktan aşık olmuştur. Onu daha fazla görmek için sürekli kapının önüne çıkar. O mahalleden geçsin oda göreyim diye. Hayatinda hiç aşık olmamış ki napıcanı bilmiyor. Uzun bir süre konuşmuşlar. Daha sonra oğlan konuşmayı bitirmek istemiş. Tabi kiz şaşırmış birden bire neden konuşmayı bitirmek istediğini. Ama tabi cesaret edip soramamis. Artık konusmuyolarmis. Kız o kadar alışmış ki onunla konuşmaya günlerdir çok üzülmüş. Sanki hayatından birşey çalmışlar gibi yarım kalmış. Onu her gördüğü zaman daha da çok üzülmüş. Hep düşünmüş “acaba birdaha ne zaman konuşuruz?” Aylar geçmiş kız çok özlemiş onu cesaretini toplamış mesaj atmış. Garip bir şey ki mesajina cevap vermiş. Sanki aylar önce konuşmayı bitiren o değil de başkası gibi. Tekrardan konuşmuşlar. Bir gün buluşmak istemişler. Kız onu beklerken müzik dinliyomuş. Oda arabada gelirken. Kız arabaya binmiş kulaklığını çıkarınca onunda aynı müziği dinlediğini farketmiş, ve sebebsizce gülmüş. İlerleyen zamanda ikisininde aralıklı telefonları çalıyormuş. Her ikisi de farkında olmadan telefonu kapatiyormuş. İkiside aynı şeyleri yapıyormuş ama farkında değillermiş. Sürekli konuşmadan duramayan kız onun yanında ağzını bıçak açmıyormuş. Sürekli her gün birbirine yazan sanki onlar değilmiş gibi susup oturmuşlar. Benzer huyları varmış ikisininde. Kız farkında olsada erkek pek o işlerden anlamadı içinden farketmemiş. Bir gün yine konuşurken yine aynı şey olmuş konuşmayı bitirmişler. Kız çocuğun ne yapmaya çalıştığını anlayamıyormuş. Çünkü sürekli konuşmayı bitirip tekrar konuşmaya başlıyolarmış. Kiz artik ne yapacağını şaşırmış. Ama kız bu sefer üzülmemiş. Çünkü tekrardan konuşacaklarını biliyormuş. Kız haklı çıkmış tekrardan konuşmaya devam etmişler. Ama bu sefer digerlerinden biraz farklıymış. Konuşurken kızın hiç beklemediği bişey olmuş. Oglan ona “hala beni seviyor musun?” diye sormuş.
Sevmekten korkmak
Subscribe
Giriş Yap
Yorum yapmak için giriş yapmalısın
0 Yorum