Selamlar, nasılsınız. Çok uzun bir aradan sonra buraları özlediğim için tekrar yazmak istedim :). Ben yazılarımı sanki karşımda birisi varmış da onunla sohbet ediyormuşum havasında yazmayı seviyorum ve fikirlerimin tartışıldığı bir ortam yaratmak istiyorum. Bunun için yorumlarınızın benim için çok değerli olduğunu belirterek başlamak isterim.
Kadınlardan genel olarak duyduğum bir sözü tartışmak istiyorum bu yazımda, eğer düşüncemde haklıysam ‘sevgili olduk, ilgisini kaybetti’ algısını kırmak istiyorum. ” Yeni birisi ile görüşmeye başladım ilk başlarda çok ilgiliydi bende bu ilgiyi beğendiğim için ilişkimizi bir adım öteye taşımaya karar verdik. Ancak sonrasında o ilgi bir anda tamamen kesildi.”
Öncelikle bu ilgiyi kaybetme konusunda bir cinsiyet ayrımı olmadığını belirterek başlayayım. Kültürümüzde birisini beğenip harekete geçen maalesef genelde erkekler oluyor. Harekete geçen, ilk başta karşıdaki insana kendisini beğendirip sevgisini kazanmaya çalışan erkekler oluyor; bu yüzden elde edince ilgiyi kesen erkekler oluyormuş gibi gözüküyor.
Peki nedir bu ilgi? Genel olarak sohbeti başlatmak, karşı tarafın beğenisini kazanmak için kendi iyi özelliklerini en iyi şekilde aktarmak, karşıdaki insanda beğendiğin yönlerini sürekli övmek ve en önemlisi zamanının çoğunu karşı tarafa ayırdığını hissettirmek.
Sormak istiyorum insan neye ilgi gösterir? Zamanının çoğunu neye ayırır? Bir hedef, bir amaç olmadıktan sonra ne kadar çaba gösterir? İnsan için öncelik her zaman kendisidir ve bu normaldir, bir insan bir şeye ilgi gösteriyorsa bu elbette kendisi içindir. Zamanımızın çoğunu kendi hayallerimizi hedeflerimizi gerçekleştirmeye harcıyoruz. Kendimiz için mutlu bir ilişki istiyoruz ve bunun için birisiyle görüşmeye başladık. Görüştüğümüz kişiyi beğendik ve onunla bir ilişki istediğimize karar verdik. İşte bu noktada aslında kendimiz için bir hedef, bir amaç belirledik bu hedefe ulaştığımızda ne kadar mutlu olacağımızı hayal etmeye başladık(Maalesef asıl hatayı burada yapıyoruz; karşıdaki insanı tanımak yerine, onda hoşlanacağımız noktalara bakmak yerine, hayalimizdeki insana istediğimiz özellikleri yüklüyoruz ve karşıdaki insanı değiştirmeye çabalıyoruz. İlişkiye başlayınca veya karşıdaki insanı değiştiremeyince de hayal kırıklığı ile o ilişkiyi bitiriyoruz.) hayal ettikçe daha bir heveslendik ve kendimizi beğendirmek adına daha çok ilgi göstermeye başladık. En sonunda karşıdaki insanda ilgimize karşılık verdi ve bir ilişkiye adım attık. Bu noktada ilgiyi gösterme amacımız tamamen ortadan kalkmış oluyor; bu durumda her insanın ilgisini kaybetmesi normal değil midir?
Bu noktadan sonra aramamız gereken şey ilgiyi canlı tutmak için yeni bir amaç bulmak olabilir. O ilginin yeni halini anlamaya çalışmak olabilir; bunu da şöyle açıklamak istiyorum: Çocukluğumuzdan itibaren bir yat hayali kurduk yıllarca bunun için çalıştık çabaladık ve en sonunda yatımızı aldık; artık eskisi kadar çabalamamızı gerektiren bir şey kalmadı ve artık ev alma hayali kurduk bunun için çabalamaya başladık. Ancak elbette ki yatımızı da unutmadık bazen gittik bakımını yaptık, temizliğini yaptık, bazen denize açıldık, arkadaşlarımızı çağırdık parti verdik. Bu noktada benim yat sevgimi aktaran şey onu elde etmek için çabalamaya devam etmek değil ki(zaten yatı almışım) aslında yat sevgimin yeni hali o yatta arkadaşlarımla parti yapmak, denize açılmak…
Genel olarak aslında kaybedilen ilginin amacının ortadan kalktığı için kaybedildiğini ve bunun normal olduğunu düşünüyorum. Geriye dönüp baktığımızda birlikte olmadan önce benim için daha çok çabalıyordu beni o zaman daha çok seviyordu yanılgısına düşmememiz gerektiğini düşünüyorum. Özellikle sevgili olduk beni daha çok tanıdı ve tanıdığı kişiyi beğenmedi bu yüzden eskisi gibi değil diye düşünerek asla kendimizi suçlamamalıyız.
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Sağlıkla mutlu kalın… 🙂
