Sen hiç yalnız kaldın mı?
Ben kaldım
Ben hayatım boyunca bir gürültü içinde yalnız kaldım.
Peki sen bir sessizlikte yalnız kaldın mı? Bunu öğrendim. Bir oda da bir ben vardım, bir de sessizlik.
Hiç unutmuyorum. Bir gün kafayı yemek üzereydim, sessizlik öyle bir şey ki kimsenin konuşmasına izin vermiyor.
Sadece sen varsın diyor. Konuş bakalım konuşabilirsen yemiyor işte. Konuşursan kaybedecekmişsin gibi. Belki de ilk delirmelerim öyle başladı.
Bilmiyorum.
Bir müddet can sıkıcı bir hali vardı sessizliğin kimse konuşmazsa kiminle konuşacaktım ki. Hele de sessizlikle onun dili nasıl bir dil ben bilmiyordum o yaşıma kadar çünkü kalabalık bir ailen olunca dinlemesende bir ses hep olurdu etrafında. Bunun insan olması da gerekmiyor.
Evimizde ki eşyalar bile konuşur.
Ama sonra kendim ile konuşmak bana iyi geldi çünkü beni en iyi anlayan kendim oldu sonra sessizlikte dinledi yanımda bana yoldaş oldu. Sonra bu hep böyle devam etti.
Belki de daha çok içime kapandım ama bir huzur vardı içimde. Kendimi dinlemenin huzuru. İnsan kendisiyle başbaşa kalınca ve sessizliğide yanına alınca her şeyi sorguluyormuş, önce kendini sonra çevresini. İşte o zaman anladım sessizliğin dilinin düşünmek olduğunu.
Şimdi sana bir kez daha soruyorum?
Sen hiç yalnız kaldın mı?