Adamın biri bilge bir kral olmakla ün salmış kralın yanına gider. Krala şunu sorar :”Efendim , söyleyin bana hayatta gerçek özgürlük var mıdır ?” Kral ” Elbette” der. ” ”Kaç bacağın var senin ?”diye sorar adama. Adam ” İki efendim” der. Kral ” Pekala, tek bacağının üstünde durabilir misin ?” der kral . Adam ” Elbette” diye cevap verir. Kral” O halde hangi bacağının üstünde duracağına karar ver ” der adama. Adam biraz düşünür ve sol bacağının üstünde durmaya karar verir . ”Tamam” der kral ” Şimdi de diğer bacağını kaldır” der kral. Adam şaşırır ” Bu imkansız kralım ”der adam . Kral ” Gördün mü ?” ”Sadece ilk kararı almakta özgürsün . Ondan sonrasında değil”.
Hayat gerçekten böyle . Yalnızca ilk kararı alıyorsun gerisi tamamen buna bağlı gelişen olaylar silsilesi.
Mesleğini seçiyorsun diyelim. Özgürlüğünü kullanarak yapıyorsun bunu . Yeteneklerinin farkında olmadan , başka hırslarla seçtiğin yanlış bir iş seni mutsuz edecek . Bazıları cesurca en baştan deneyecek . Bazıları cesaret edemeyecek . Bu kararı verirken özgürdün peki sonrasında ?
Bence evlilik veya sevgililik için de geçerli bu durum . Doğru seçtiğin bir eş yada sevgili, kurduğun dünyanı cennet yapabilir . Yanlış seçilmiş bir eş yada sevgili , aşkı zorunluluğa veya aynı evde yaşayan iki kişiyi düşmana çevirebilir. Seçimini yaparken özgürdün ama sonrası senin elinde değil .
Bu yüzden dostlar , hayat kararlardan ibaret . Kararlar ise kibrit gibi . Doğru yerde ateşlediğinde seni ısıtacak bir ateşe yanlış yerde ateşlediğinde ise içinde bulunduğun evle seni yakabilecek ateşe dönüşebilir.
Kısacası hayat bir oyun dostlar . Kurallarını bilmen yetmiyor . Asıl önemli olan kendimizi bilmek ancak o zaman mutlu ve doğru kararlar verebilecek biri oluyoruz.
Ve hayat bir kibrit ya kendimizi yakıyoruz ya ısıtıyoruz.