Sayı Sayıyorum Dad..

Kaynak belirtilmedi

Ağaçların, yaprakların rüzgarda kımıldanışı gibi sürseydi hayat…
Hiç bitmeseydi yakamoz…
Hiç bitmeseydi doğuş…
Sadece an kalsaydı…
Uzun uzun seyretseydik varoluşu, ahengi, güzel olan herşeyi….
Bir durak nefes, yakamozdan alsaydık her gece…
Ne için savaştığını bilmeden, rüzgara kapılıp yok olmasaydık….
Şehirde ziyan kalabalıklar, yalnızlıklar, ağır depresif kaybolmuş hayatlar…
Gerçeklik bu kadar zor olmamalıydı….
Öğrenilmiş çaresizliğin içinde tutsak hayatlar…
En altta ki kitabı almak için uzandığın zorlandığın ama alamadığın, ulaşamadığın an ve anlar gibi…
Tezer Özlü gibi yazmak istemek….

Bazen Schopenhauer olmayı istemek..
Eskiden daha zekiydim galiba…
Yok olmamak için yaşıyoruz sanırım… var olmuş muyduk ?
Dünya şuan tanımlanmayan bir yok oluşta dökülmüyor yazılara, sayfalara… 

İspattır yaşamak ! 

İnsan yaşadığını tam anlamı ile hissetmiş midir ömründe acaba ??? 
Neden ispat çabası bu? Nisyan varlık Allahın lütfu değil miydi ? 
Yakamozu izlerken ölebiliriz….
Belki de güneş doğuşunda….
Yaşamın hediye oluşunu hisseden ve sonuna kadar yaşayan insan ölümsüzdür…
Allahı seviyorum… İnsana içini sevdiriyor…
Ve şehrin sessizliği, insanların uykuda ki masum halleri ile ölebiliriz… başka bir gezegende kimliklerimizden arınmış ölebiliriz… yada sonuna kadar yaşayabiliriz..
Yarım bıraktığımız herşeyi en iyi hali ile yaşayabiliriz… 
Neyi arıyorsak ona dönüştük ve o olduk…
Neyi aradığını bilmek bir lütuf, fakat onu yaşamak en yüksek mertebe…. Hücrelerinin, ruhunun, kalbinin sana teşekkür etmesi gibi….
 

Ruhuna sahip  çık, onunla herşeyi yönetebilirsin…..

Günler, Yıllar KUT buldu…..

AYKCMZ
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Bridgerton Sevenlere Bir Film Önerisi- Bay Malcolm’un Listesi
Sonraki
AŞKTAN GERİYE KALAN UMUT

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.