Savaşlara dair kitapları okurken içime oturan o kasveti bastıramıyorum, zihnimde canlandıkça insanların korkunçluğu, geleceğe dair tüm umudu söküp alıyor benden.
Yaşanan vahşet ve insan katli… İnsanların hür iradeleriyle bu kadar kötü olmaları, 100 sene bile zor yaşanılan bu hayatta dehşet verici.
Neyi paylaşamıyoruz? Ne için yaşıyoruz? Biz küçük dünyaları olan insanların birbirlerini öldürmek gibi bir derdi yokken (insan dediklerimizin), serveti dünyada açlıktan ölen insanların tamamını doyuracak olan bu insanların açgözlülüğü neden?
Savaş alanında olanları görüp hala savaş isteyen kaç aklıselim insan vardır!
Hiç ölmüş birini gördünüz mü yeni ölmüş daha bedeni soğumamış? Ben gördüm!
Ve kanlı bi bedeni, o genç pırıl pırıl olan bakışları, çiçek gibi taze tenin solmasını hangi dünya telaşı haklı çıkarabilir?
Ve idraklarımızı kiraya verip boynumuza bağlanan tasmayla tüm dünya milyarderleri tarafından yönetilirken kendini kukla gibi hissetmeyen kaç kişi kaldı?