Son günlerde, sanatçı diye tanımlayabileceğimiz pop-kültür kişilerle siyasetçiler arasında bir polemik yaşanmakta.
Ama, benim ilgilendiğim husus, bu polemik değil.
Tüm bu tartışma sürecinde aklıma takılıp kaldı.
Gerçekten de…
Sanatçı kime denir?
Sanatçılık payesi nasıl alınır/verilir?
Sanatçıyı nasıl tanımlamalıyız?
Öyle üç-beş şarkı söyleyen herkesin önüne “sanatçı” ibaresini yakıştırmak, hakkaniyet ölçütlerine sığar mı?
Mesela, bir esere/yapıta yeri geldiğinde “ucube” diyebiliyoruz. Beğenmiyoruz. Sıradan bir vatandaş için bir eserin beğeni kıstası nedir?
Veya…
Sırf üretildiği için, varedildiği için herhangi bir şeye “sanat eseri” demek, doğru mudur?
Acaba, gerçekten de “sanatçılık” neye göre anlam kazanmakta?
Sanatçının, “alaylı” ya da “eğitimli” olması ne kadar önemlidir?
Toplumsal yargılarla veya siyasal kanılarla “sanatçılığı” ve “sanatsal bir eseri” değerlendirebilir miyiz?
Kanımca…
Sanatçılık, sanatkârlık öyle ucuz tanımlamalarla ve yaftalamalarla geçiştirilemeyecek olgulardır.
Bence… Sanatçılar ile siyasetçiler arasındaki polemikten ziyade, gerçekten de sanatçı kime denir, bunun üzerine kafa yormak lâzım geliyor.