Sanal Asistanlar Yakın Tarihte Hayatımızı Nasıl Şekillendirecek?

Sanal Asistanlar Yakın Tarihte Hayatımızı Nasıl Şekillendirecek?

Bugün dünyanın geneli akıllı telefon kullanmaktadır. Bu akıllı telefonlar hangi marka olursa olsun iyi kötü sanal asistan hizmeti sunmaktadır. Tabi bizim günlük hayatta muhatap olduğum sanal asistanlar telefonlarımızda bulunanlar olsa da sanal asistan dediğimiz teknoloji sadece bununla sınırlı değildir. Henüz pek yaygın kullanımı olmasa da sanal asistanlar oldukça kullanışlı ve gelecek için oldukça önemli bir adımdır. 

Gelin hep birlikte bu sanal asistan teknolojisinin ne olduğuna ve gelecekte sanal asistanlarla birlikte bizi nelerin beklediğine bir göz atalım!

Sanal Asistan Nedir?

Kısaca tanımlamak gerekirse sanal asistan, yapay zekâ asistanı veya dijital asistan olarak farklı adlandırmalarıyla karşılaştığımız akıllı asistanlar, doğal dili kullanma yeteneği olan, ses komutlarını anlayabilen ve verilen komutlarla görevlerini yerine getiren uygulamalardır. Hepimizin bildiği belli başlı sanal asistanlar mevcut. Apple’ın herkesin bildiği Siri’si ve yeni hayatımıza giren Android cihazların kullandığı Google Now ve henüz ülkemize gelmemiş olan Microsoft’un da Cortana’sı dijital asistan olarak hizmet veriyor.

Sanal asistan dediğimiz bu hizmetin bugüne kadar pek çok faydasını gördük. Amerika Birleşik Devletleri’nde Christopher Beaucher adlı bir adam tatil evlerinde yaşanan bir patlama sonucu alevlerin arasında kaldı. Elleri alevler yüzünden yandığı için telefonunu kullanamıyordu. Bu sebeple sanal asistanı Siri’ye komut veren Beaucher, Siri sayesinde yetkililere ulaşabildi ve hayatı kurtuldu.

‘‘Tarihte üç büyük olay vardır: Bunlardan ilki, evrenin oluşumudur. İkincisi, yaşamın başlangıcıdır. Bu ikincisi ile aynı derecede önemli olan üçüncüsü ise, yapay zekânın ortaya çıkışıdır” demiş dijital fiziğin önce isimlerinden Edward Fredkin. Peki, sizce neden dünya tarihinin en büyük olaylarından biri bu olabilir?

Sanal Asistanlar Yakın Tarihte Hayatımızı Nasıl Şekillendirecek?

Şu an Sanal Asistanlar Ne Durumdalar?

Bu asistanlar, 2000’lerle birlikte hissedilir bir şekilde hayatımıza dâhil oldular. Son yıllarda da artık cep telefonlarımıza kadar giriş yaptılar. Artık her zaman ve her yerde bizim yerimize bilgilerimizi toplamalarının yanı sıra; Google, Facebook, IBM gibi büyük şirketlerin yapay zekâ çalışmalarına dâhil olmalarıyla birlikte yaşanan gelişmelerde önemli bir etken oldu.

Yapay zekânın günümüzdeki en önemli alanları; ses tanıma ve anlama, doğal dil işleme, görüntü işleme, muhakeme alanları sayılabilir. Ses Tanıma denilince de akla ilk Hey Siri! uygulaması geliyor. Benzer şekilde Cortana, Now ve Echo uygulamaları olduğundan da bahsetmiştik. Bu kişisel sanal asistanlar aslında devamlı tartışılan yapay zekânın ta kendileri oluyorlar.

Şu an bu uygulamalar ile yazmaya gerek olmadan konuşarak Facebook’ ta durum paylaşabiliyor, rehberimizden birini arayabiliyor ve konuşarak Whatsapp mesajı yazarak gönderebiliyoruz. Peki, gelecekte neler yapacağız?

Sanal Asistanlar ile Gelecekte Bizi Neler Bekliyor Olabilir?

Belki bir gün, öyle sanıyorum ki sanal asistanlarımız bizlerin hayat koçlarıymış gibi hayatımızla ilgili kararları bizimle birlikte karar verecek ve bizi yönlendirecek boyutlara taşınacaklar. Belki bir gün tatil planı yapmak istediğimizde; duvarımızdaki ekranda bulunan bir yüz ile konuşacak, sanki bir seyahat acentesi görevlisiyle konuşur gibi tercihlerimizi, planladığımızı ileteceğiz; fikir alacağız. Zaten geçmiş deneyimlerimizden tercih ettiklerimizi bilen uzman sistem, bize en uygun bulduğu konaklama ve ulaşım seçeneklerini sunacak.

Belki yine bir gün o aynı duvar ekranında yapay zekâ bir doktorla randevumuz olabilir veya davalarımız için bir yapay zekâ avukatımızla görüşme yapabiliriz. Sanal asistanımız sayesinde sevdiklerimizin doğum günlerini aklımızda tutmamıza hiç gerek olmayabilir. O bizim için eşimizin, çocuklarımızın, en sevdiklerimizin doğum günlerini hatırlayabilir onlara ne hediye alacağız sorunundan bizi kurtarıp bize ne hediye almamız gerektiğini söyleyebilir.

Bu söylediklerim kulağa nasıl geliyor bilmiyorum. Çoğu bilim insanı bu senaryonun çok uzak olmadığını 2030 ve sonrasında bu hayata hazır olmamız gerektiğini söylüyor. Hem heyecan verici hem de biraz ürkütücü bulduğumu itiraf etmem gerek.

gramafoniğnesi
''Çünkü sadece gramafon iğnesi müziğe gerçek anlamda dokunabilir.'' 23 yıldır okumanın, tefekkür etmenin ve yazmanın peşinde... Toz tutmuş filmleri ve gramafonla tanışmış şarkıları sever.
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Bugün Ölseydim Yaşayacağım Pişmanlıklar
Sonraki
İyiliğin Dünyada Var Olduğunu İspatlayan 5 Harika Olay
İyiliğin Dünyada Var Olduğunu İspatlayan 5 Harika Olay

İyiliğin Dünyada Var Olduğunu İspatlayan 5 Harika Olay

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.