Sana Giden Yollar Kapalı

Sana Giden Yollar Kapalı

Sana Giden Yollar Kapalı

   Şu sıralar en sevdiğim şairin aralarında en çok kayırdığım bir şiirinin seslendirmesine müptelayım. Zamanında bitmemesi için türlü numaralar çevirdiğim kitabın, şimdi iki dakikalık bir seslendirmesi bırakmaz oldu haftalardır peşimi. Her zaman politikadan, sonbahardan veya kulak tırmalayan yalnızlık kelimelerinden bahsedecek değilim ya. Biraz nefes alalım ve biraz daha yakın olalım istiyorum bu yazımda. Belki de sadece konuşmak istiyorumdur, bilmiyorum.

   Yazma sevdasına tutuldum tutulalı ömrümden giden  her yıl,  tükenmek bilmeyen bir merak ve sonsuz sorularla doldurdu içimi. En büyük merakım şiirler olmuştur. Bu gelişigüzel satırlar sınırlı ve yetersiz bir göl, mısralar tükenmek bilmeyen okyanuslar gibi gelir bana. Soluklarımız en iyi mısralarda dökülür, kazandıklarımız kaybettiklerimize en iyi burada mezar olur kanımca.

   Yazımı başladığım konu ile sonlandırmak ve müptela olduğum şiire göz kulak olun istiyorum.

Biliyorum sana giden yollar kapalı 

Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni 

Ne kadar yakından ve arada uçurum; 

İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi 

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm 

Yalnız seni, yalnız senin gözlerini 

Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım 

Ben artık adam olmam bu derde düşeli 

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya 

Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki 

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi 

Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği 

Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda; 

Hangi şarkıyı duysam, bizim için söylenmiş sanki 

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor 

Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini 

Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu; 

Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri 

Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım 

Bu böyle pek de kolay değil gerçi… 

Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya; 

Bunun verdiği mutluluk da az değil ki 

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa, 

Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki 

İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem, 

Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi: 

Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu 

Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri’

    Cemal SÜREYA

 

Seher Kutlu
İstatistik tuttuğum kağıtlar ardında uslanmaz bir okur, yazar, çizer oluyorum. Ben yazdıklarım ve yazacaklarımdan ibaret bir ölümlüyüm. Fakat ruhum dışında.
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Birey, Toplum ve Değer Yargıları
Sonraki
İşi Bırakmanın Zamanının Geldiğini Nasıl Anlarsınız?

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.