Çalışmak, para kazanmak, beslenmek, barınmak, çalışmak. Muazzam bir döngü. Bitmeyen bir döngü. Aralarına aldığın miktara göre aktivite eklersek daha muhteşem bir döngü. İnsan gücünü: beyinsel, fiziksel, hem fiziksel hemde beyinsel olarak belli bir saat esir alarak onlara yukarıda belirttiğim imkanları sağlayan muhteşem bir sistem. Bu kadar basit aslında. Varoluştan beri gelen bu döngüye bir çare yok evet. Bu sebeple kalıplaşmış olması karşı çıkılmaz bir sistem olmasından geçiyor. İşler farklı olsaydı belki çok farklı olabilirdi. Nasıl farklı olabilirdi sorusuna bir cevabımızın olmayışı tamamiyle yaratılışımızın küçük bir düzen oyunu.
Herşey bir düzene bağlanmış. Bir piramit içerisindeyiz ama neresindeyiz bu piramidin? Altında olduğumuz çok belli ondan bu isyanımız. Bir ay boyunca çalışıp bir koltuk takımı alabilmemiz ve bir ay boyunca çalışıp araba almakla eşdeğer olmadığı piramidin köklerinde can çekiştiğimizin göstergesi. Halimizden memnun değiliz ama herşey bir kalıp halinde, bozulamaz bir kalıpta. İşte burada beyin gücünü 10 saat başkalarının işine yoracağımıza kendimize yormamız gerekiyor. Piramidin en altından çıkmak için. Kalıbın bize zararını aza indirgemek için. Başka çare doğmuyor çünkü ne yazıkki. Koca bir 24 saatin 10 saatini başkaları için çalışıyoruz bir nevi, 8 saat de uyuyoruz. 6 saat düşünmek zamanı. Düşünün ki piramidin altında ezildi kalmayın. Bu sistem bencildir, sizde bencil olun.