Düşünen bir beyne sahip olmanın tek özütü, farkındalık ve kontrol mekanizması. İçinde bulunduğun durumun boyutu, senin bu kontrolü sağlama şeklinle yakından ilişkili. Tepkin nasıl? Kırıcı, saldırgan, hır hır hırlayarak konuşan mı? Yada sakin, izlenimde kalan, sabırlı ve yapıcı mı? Amacım burada seni yargılamak değil. Otokontrolü sağlamak. Dışarıdan bakan bir göz olarak kendini nasıl görüyorsun.
Her insan kişisel sınavlardan geçer. Bazen bu sınavlar bütün bir ülke yada dünyanın sınavı olu verir. Burada yapılması makul olan her insanın kontrolü eline alması ve psikolojisine sahip çıkması. Kişisel boyutta başarılan her iyi şey toplumsal boyuta yansıyacaktır.
Böyle bir dönemde eleştiri ve olumsuzluk yerine, yapıcı ve dingin olmak gerek. Bencillikten uzaklaşmak, herkes için ortak olan güzellikler bulmak gerek. Yaptığınız her olumlu hareket, düşünce önce ailenizi, yaydığınız frekansla da dünyayı etkileyecek.
Bu günlerde biraz izlenimci ol. Hazır tüm ailenle bir aradayken varsa eşini, çocuğunu, yanında kim varsa onu. Bunca zaman unuttuğun, rafa kaldırdığın sevmek fiilini söze dönüştüren eylemlerde bulun. Daha önce senin için yaıldığını bildiğin halde teşekkür etmediğin yemeğe, temizliğe, yıkanan çamaşırına, para getirene, derslerinde yardımcı olana kısacası seninde yaşamına dahil olan her harekete ve güzel söze teşekkür et. İyilik zincirini kendin başlat, halkaların devamını birileri getirir. Getirmeyene de kızma, herkesi kendi haline bırak. Baka, göre belki o da öğrenir.
Sabırlı olmak şu an en olması gereken. Ve herşeye inat, güzel olanın tekrar geleceğine inanarak neşeyle dudaklarına bir tebessüm konduran umut. İnan ve Rabbine güven. Herşey çok güzel olacak. Şimdi gülümse, oldu bile.
