RUMELİ TÜRKLERİ

MERAK EDENLER ÖĞRENSİN!..

.

Balkan Türkleri Karamanoğlu Beyliği Yörük Türkleridir. Moğollar 1222 yılında Orta Asya da Özbekistan ve Türkmenistan’ı işgal etmişti. Anadolu’da ise o zaman Anadolu Selçuklu Devleti bulunuyordu. Oğuzların Avşar boyuna ait olan Karamanoğlu Beyliği 1228 yılında Moğol baskısından dolayı Anadolu’ya göç etmişlerdir. Anadolu Selçuklu Devleti Hükümdarı Alaattin Keykubat, Karamanoğlu Beyliğini Karaman ilinin Toros dağlarının içinde bulunan Ermenek ilçesine yerleştirmiştir.

1242 yılında Moğollar Anadolu’ya ulaşmış ve Anadolu Selçuklu Devleti’ni savaşta yenilgiye uğratarak zayıflatmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti zayıflayınca Anadolu’daki Türkler beylikler haline gelmiştir. Bu beylikler;

1. Karamanoğlu Beyliği

2. Kadir Burhanettin Beyliği

3. Eşrefoğulları Beyliği

4. Aydınoğulları Beyliği

5. İnançoğulları Beyliği

6. Alaiye Beyliği

7. Tacettinoğulları Beyliği

8. Çobanoğulları Beyliği

9. Dulkadiroğlu Beyliği

10. Ramazanoğulları Beyliğidir.

Osmanlı Beyliği 1289 – 1300 yıllarında Eskişehir Sögüt’te kurulmuştur.

Selçuklu Devleti 1300 yılında sona ermiştir.

Osmanlılar, Bizans toprağı olan Bilecik ve Bursa’yı alarak batı yönünde ilerlemeye devam etti. Daha sonra geriye dönerek Anadolu’daki Karamanoğlu Beyliği dışındaki Beylikleri teker teker savaşarak topraklarına katmıştır.

Anadolu’da en kuvvetli beylik olan Karamanoğlu Beyliğini topraklarına katmak için aralıklı olarak 100 yıl savaşmıştır. 1277 yılında Karamanoğlu Beyliği, Moğollar ve Selçuklular savaş yaparak onları yenmiştir. Karamanoğlu Beyliği Konya’yı alarak Türkçe’nin Anadolu’ya yerleşmesini sağlamıştır. Çünkü o yıllarda Anadolu’da devlet, din, ilim ve sanat alanlarında Farsça ve Arapça gibi dillerin hakimiyeti vardı. Karamanoğlu Beyi Mehmet Bey, beylik sınırları içerisinde Anadolu’da Türkçeden başka dil konuşulmaması yönünde ünlü fermanını yayınlamıştır.

Osmanlılar, kurulduğu 1299 yılından 1365 yılına kadar Balkanlarda pek çok yeri fethetmiştir. Yıllar içerisinde akınlar ve savaşlarda elde edilen zaferler ile ülke sınırları sürekli olarak genişletilmiştir. Balkanlar ile Anadolu toprakları arasında yer alan İstanbul, Bizans’ın hâkimiyetindeydi. Fatih Sultan Mehmet dehası sayesinde 1453 yılında güçlü surları ile ünlü İstanbul’u fethetmiş, böylece Hz. Muhammed’in vasiyetini gerçekleştirmiş, cihan şehrini Osmanlı’ya kazandırmış ve devletini daha da güçlendirmiştir.

Bilim, kültür ve eğitime büyük önem veren Fatih Sultan Mehmet, zeki ve yetenekli oğlu Cem Sultan’ı, Konya Valisi olarak Karamanoğlu topraklarına göndermiştir. Karamanoğlu Beyliğinin bir daha kurulmaması ve buradaki halkın Osmanlı’ya karşı isyan hareketi başlatmaması için Türkmen ve yörükler Balkanlarda fethedilen bugünkü Bulgaristan, Yunanistan ve Makedonya’ya yerleştirilmiştir. Böylece Balkanlardaki Türk nüfusunun artması sağlanmıştır. Yüzyıllar içerisinde Türk ve Müslüman nüfus Balkanların pek çok yerinde çoğunluk haline gelmiştir.

16. yüzyılda tarih sahnesine çıkan ve hızla büyüyen Rus Çarlığı, Panistlavist politikaları ve sıcak denizlere inme hedefiyle Osmanlı Devleti’ne saldırmış, 1877-78 yıllarında yaşanan ve 93 Harbi olarak bilinen savaşta II. Abdülhamit ve Tuna Vilayeti Ordu Komutanı Çırpanlı Abdülkerim Nadir Paşa’nın kötü yönetimi nedeniyle Osmanlı büyük bir bozguna uğramıştır. O tarihe kadar Vidin Komutanı olarak görev yapan Gazi Osman Paşa’nın düşman ordularını durdurma hedefiyle Plevne’de, Gazi Muhtar Ahmet Paşa’nın Erzurum’da verdiği destansı mücadele savaşın seyrini değiştirememiştir. 93 Harbi sonunda Ruslar, Bulgar milisleri birlikte İstanbul Yeşilköy’e kadar ulaşmıştır. Rus ordusunun önünde 1 milyon 200 bin Türk İstanbul’a ulaşmak için göç etmiştir. Göç yollarında 400 bin Türk yollarda soğuktan ve açlıktan ölmüştür. Berlin antlaşmasıyla Ruslar geri çekilmiş ve Bulgaristan’ın yarısına muhtariyet verilmiştir.

Bu büyük savaş Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’da, Kafkasya’da ve Ortadoğu’da parçalanma ve yıkılma sürecini hızlandırmıştır. Savaştaki mağlubiyetin ardından II. Abdülhamit, meşrutiyet dönemine son vermiş ve 33 yıl süren hükümdarlığı boyunca Osmanlı Devleti, bugünkü Türkiye sınırlarının iki katı büyüklüğünde toprak kaybetmiştir.

Sultan Abdülaziz zamanında dış borçlarla kurulan İngiltere’den sonra Dünya’nın ikinci büyük filosu olan Osmanlı donanması, bahriyelilerin kendisine darbe yapmasından korkan II. Abdülhamit tarafından Haliç’te çürümeye terk edilmiş ve bu sebeple Mısır ve Trablusgarp savunulamaz hale gelmiştir. Osmanlı’nın Kuzey Afrika’da yaşadığı kayıplar, Ege Denizi’ndeki 12 adaların İtalya’ya teslim edilmesi Osmanlı’nın güçsüzlüğünü ortaya çıkarmış, bunun sonucunda Karadağ, Sırbistan, Bulgaristan ve Yunanistan Osmanlı’ya saldırmıştır. Türkler Kösedağ Savaşı’ndan sonra ilk kez kendisininkinden daha küçük bir orduya karşı savaş kaybetmiştir. Bu savaşta büyük kayıplar verilmiş, Balkanlar’dan Trakya ve Anadolu’ya kitlesel göçler yaşanmıştır. Osmanlı’ya karşı savaşı kazanan Balkan ülkelerinin, elde ettikleri toprakları paylaşamamaları üzerine II. Balkan Savaşı patlak vermiş ve bunu fırsat bilen Enver Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu Kırklareli ve Edirne’yi geri almıştır.

1914-18 yılları arasında yaşanan I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı Devleti’nin, Mondros ve Sevr Antlaşması sonucu başkenti de dâhil olmak üzere işgal edilmiş ve bağımsızlığını kaybetmiştir.

Çanakkale Savaşı’nda yaşadığı yüzyılın dâhisi olarak tarih sahnesine çıkan Mustafa Kemal Atatürk, büyük çoğunluğu Rumelili olan silah arkadaşlarıyla birlikte 19 Mayıs 1919’da Milli Mücadeleyi başlatmış, kurtuluş savaşı kazanılmış ve bu büyük zafer Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla taçlandırılmıştır. Türk milleti makus talihini Atatürk’ün önderliğinde yenmiştir.

Yurdumuzun kurtarıcısı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve Türk tarihinin en büyük çağdaşlaşma mücadelesinin mimarı Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk, Karamanoğlu Yörük Türklerinden olan bir ailenin evladı olarak Selanik’te dünyaya gelmiştir. Dedesi Hafız Ahmet Efendi Karamanoğlu Beyliğinden, Yunanistan’nın Manastır vilayeti Kocacık Nahiyesine yerleşen yörüklerdendir. Annesi ise Aydınoğulları yörüklerindendir.

Cumhuriyet döneminde 1938,1950,1968, 1972, 1978,1989 yılları arasında bir milyondan fazla Türk, Trakya ve Anadolu’ya gelmiştir. Halen milyonlarca Türk Balkanlarda yaşamaktadır. Balkan Türklerinin büyük bölümünün kökeni Karamanoğlu Beyliğinin yörük Türkleridir. Bununla beraber Balkanlarda, Osmanlı’nın fethinden önce oraya gidip yerleşen Türkmenler ve Kırım’ın kaybedilmesinden sonra güneye göç eden Tatarlar da bulunmaktadır.

yasar-aynur
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Duygusal Zeka Nedir?
Sonraki
Hesap Sordum Hesapsız Günlerden

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.