Ahh Çalıkuşu, ah haylaz Feride! Ne güzel bir kitaptın. Insanlar neler kurgulamış, neler yazmış… Kitaplar hakkında hep uzun uzun yazmak istiyorum fakat ayrıntıya girip, okuyucusunu uzaklaştırırım diye de korkuyorum. Hasılı, küçük yaşta annesini kaybeden, babası tarafından yatılı okula ve teyzelerinin muhafazasına verilen, tatlı mı tatlı, haylaz mı haylaz ama zeki mi zeki bir kızın romanı. Bir insanın çocukluğundan büyüyene kadar olan hayat hikâyesi. Hoş, bilmiyorum acaba bu gerçek bir hayattan mı esinlenilmiş. Ahh Feride’m, sanırım seni hiç unutmayacağım. Bence herkesin kitapları okumasının bir zamanı var. Bu kitap bana iki sene önce hediye edildi. Ancak ben daha yeni okudum. Iyi ki de şimdi okumuşum diyorum, zira ruh halime, hayat tecrübelerime o kadar anlam kattı ve uydu ki… Feride’min yalnızlığı sırtına alarak diyar diyar görev insanı olarak gezmesi, en önemlisi de yalnızlığını koruyarak bunu yapması beni çok etkiledi. Gerçi kendi adıma ben, birinden nefret edip uzaklara gidemezdim. Fakat her insanın bir şeyleri unutuş biçimleri farklı. Yolda yürürken bile Feride’yi anıyorum içimden. Bana güç verdi bu kitap. Sanırım belki de bu yüzden hiç unutamayacağım. Bir de şu duruma çok hayran kaldım. Yazar erkek olmasına rağmen, nasıl bu kadar ustalıkla bir kadın karakteri yazabilmiş, takdir edilir. Velhasıl güzel bir Türk klasiği idi. Okumakta epey geç kalmış olsam da, nasip şu zamanlaraymış, tavsiye ederim, mutlaka okuyun
Reşat Nuri Güntekin / Çalıkuşu
Subscribe
Giriş Yap
Yorum yapmak için giriş yapmalısın
0 Yorum